MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ
Türk Metal yine işçi sınıfının umudu ve öncüsü oldu. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da metal işkolunda örgütsüz işçi kalmayana dek mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemiz sendikacılık hareketine kazandırdığımız yenilikçi sendikacılık anlayışıyla büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz. Türk Metal’in şanlı bayrağı altında, daha güzel bir geleceği birlikte inşa edeceğiz.
Büyük acıları, mücadeleleri, başarıları, dayanışmayı ve birlikteliği sığdırdığımız 2024 yılını geride bıraktık. Yeni hedeflerle, kararlılıkla, sendikamıza ve üyelerimize duyduğumuz güvenle yeni bir yıla başladık. Elde edeceğimiz başarıların, kazanacağımız hakların, gelecek nesillere bırakacağımız onurlu bir mirasın ve alınterimizin karşılığını almanın umuduyla bu yıla hazırız.
Biliyorsunuz, 2025 yılına girerken gündemimizdeki en önemli konulardan birisi asgari ücret oldu. 2025 yılında geçerli asgari ücret, işveren ve hükümet temsilcilerinin katıldığı toplantıda 22 bin 104 lira 67 kuruş olarak belirlendi. Asgari ücretin ne yazık ki ülkemizde ortalama ücrete dönüşmüş olduğunu görüyoruz. Milyonlarca kardeşimiz bu düşük ücrete mahkum bir yaşam sürdürüyor. İşte bizim mücadelemiz de tam burada başlıyor. Biz, düşük ücrete, kötü çalışma koşullarına, güvencesizliğe mahkum edilmiş emekçileri sendikal güvenceye kavuşturmak, toplu sözleşme düzeni içine almak istiyoruz. Bunun için çabalıyoruz. Enerjimizi bu konu üzerine yoğunlaştırıyoruz. Hiçbir koşulda durmadan, vazgeçmeden örgütlenmeye devam ediyoruz.
Sendikamız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan 2025 yılı Ocak ayı istatistiklerine göre, 293.829 üyesiyle yine işçi sınıfının umudu ve öncüsü olduğunu gösterdi. Türk Metal bir kez daha ülkemizin en büyük işçi sendikası oldu. Yine zirvedeyiz… Yine en büyük biziz…
Sendikamız Ocak 2024 istatistiklerine göre 282.715 olan üye sayısını, EYT ve diğer nedenlerle binlerce üyesinin emekli olmasına rağmen son bir yılda 42 yeni işyerinde örgütlenerek 11.114 artırdı. Bu rakamlar, yalnızca metal işkolunda değil, tüm işkollarında en fazla üyeye sahip işçi sendikası olduğumuzu da bir kez daha teyit etti.
Bu, gerçekleştirmesi zor bir başarıdır. Her zaman söylediğimiz gibi, kolayı herkes yapar, bizim işimiz zoru başarmaktır. Zorlukları aşarak yolumuza devam ediyoruz. Diğer taraftan da, yalnızca üye sayımızı artırmakla kalmıyoruz, üyelerimize en iyi hizmeti ulaştırabilmek, onların sendikalarına daha rahat erişebilmelerini sağlamak için şube ağımızı da genişletiyoruz. Geçtiğimiz yıl, üye sayımızın yoğun olduğu çeşitli bölgelerde, yeni şubelerimizi hizmete açtık. 33 olan şube sayımızı 37’ye çıkardık. Gün geçtikçe büyüyoruz. Ailemizi güçlendiriyoruz.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından bu yana, bir türlü dikiş tutmayan, öngörülmez bir hale gelen küresel ekonominin getirdiği ezici etkiyle, başta otomotiv sektörü olmak üzere, tüm dünyada yaşanan büyük sıkıntılarla karşı karşıyayız. Dünya devi otomobil fabrikaları, kendi ülkelerindeki fabrikalarını birer birer kapatma kararı alıyor. Bu durum, otomotiv sektöründe dünyada önemli bir yeri olan ülkemiz otomotiv endüstrisini, tüm işkolumuzu ve biz emekçileri derinden etkiliyor. Bu ağır tabloya yanı başımızda yaşanan savaşların da eklenmesiyle, emeği ile geçinenler için çok zorlu bir dönemden geçiyoruz.
Emekçiler olarak, yaşadığımız bu tablodan çıkarılacak birinci ders şudur: Bütün olumsuz koşullara karşı direnebilmenin, düşük ücret politikalarına karşı durabilmenin, insanca yaşama ulaşabilmenin, işyerinde hak ettiği saygıyı görebilmenin anahtarı sendikal örgütlenmedir. Güçlü ve sağlam bir sendikal dayanışmayı kurabilmektir. Metal emekçileri dünyanın geçtiği bu zorlu dönemeçte, Türk Metal’i sığınabilecekleri en sağlam kale olarak görmelidir.
Biz de, sendikamızı tercih eden, alınterini bizlere emanet eden tüm metal emekçilerinin bize olan güvenlerine layık olmak adına, elimizden geleni yapacağız. Yalnızca üyelerimiz için değil, sendikasız işyerlerindeki metal emekçilerini de hak ettikleri refah ve ücret seviyesine çıkarmak, onları da Türk Metalimizin imkanlarından faydalanır hale getirmek gibi bir görevimizin olduğunu hiç ama hiç unutmayacağız.
Şunu asla unutmayın ki, biz yalnızca ücret pazarlığı yapan bir sendika değiliz. Yeni Nesil Sendikacılık anlayışımızla üyelerimizin hem ekonomik hem de sosyal alanda gelişmeleri için çalışıyoruz. Anlayışımız ve vizyonumuz, değişen ve dönüşen çalışma yaşamına ayak uydurmayı, üyelerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmayı gerektiriyor. Çalışma ilişkileri sürekli olarak kendini güncelliyor. Karşımıza her yeni gün farklı konular, zorluklar ve fırsatlar çıkıyor. Türkiye’nin en büyük sendikası olarak bizim görevimiz, üyelerimizin bu yeni konulara hazırlıklı olmasını sağlamak ve onlara rehberlik etmek.
O nedenle eğitim programlarımızla onlara destek olmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde, eğitim çalışmalarına verdiğimiz önemi bir adım daha ileri taşıdık. Türk Metal Akademi’yi hayata geçirdik. Akademi’de, üyelerimizin bilgilerini güncelleyebilecekleri, iletişim becerilerini geliştirebilecekleri, örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi süreçlerini inceleyebilecekleri, güncel tartışmaları ve sorunları değerlendirebilecekleri eğitmen kadromuzla işe koyulduk. Bu projeyi de başarıyla hayata geçirdik.
Özellikle son on yıldır, çok sayıda yeni kavram endüstri ilişkileri sistemine girdi. Önümüzde zor bir süreç var. Önce bu kavramları anlamlandırabilmek sonra da kendi hak ve çıkarlarımız için kullanabilmek için çalışacağız. Bunu yaparken elimizdeki en büyük güçlerden biri uluslararası dayanışma. Çünkü işçi sınıfının karşı karşıya kaldığı sorunlar ortak. Dünyanın her yerinde aynı sorunlarla yüzleşiyoruz. Bu sorunları tartışabilmek için yıllar önce temellerini attığımız Akdeniz-Avrupa Metal Sanayi Sendikaları Daimi Konferansı’nın beşincisini Ekim ayında düzenledik. Avrupalı meslektaşlarımızla, dijital dönüşümleri, yeşil ekonomiyi, yapay zekanın endüstri ilişkilerine getireceği yeni yapılanmayı konuştuk. Bilgilerimizi, birikimlerimizi birbirimizle paylaştık. Bu süreçte sendikalara düşen rolü tartıştık. Yolumuz uzun, hiçbir şey için geç kalmış değiliz. Sürekli kendimizi geliştirerek, doğru örnekleri birbirimizle paylaşarak bu sürecin altından kalkabiliriz.
Hayatımıza yeni giren sorunlarımızı tartışırken, yıllardır çözüm bekleyen temel sorunlarımızı da görmezden gelemeyiz. Onları da çözmek zorundayız. Halen yüksek oranlarda seyreden kayıtdışı istihdamı, kayıtdışı istihdam nedeniyle azalan vergi gelirlerinin yol açtığı adaletsizliği, emekliliği, işsizlik sigortasını yani sosyal güvenlik sistemini de tartışmalıyız. Burada yaşanan adaletsizliklere, mağduriyetlere de çözüm bulmalıyız. Geçtiğimiz günlerde Sosyal Güvenlik Kurumu 7. Olağan Genel Kurulu Ankara’da toplandı. Yapılan seçimlerde, daha önce yürüttüğüm SGK Yönetim Kurulu üyeliği görevine tüm işçiler adına bir kez daha seçildim. Bu platformda, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da emekçilerin haklarını savunmak ve sosyal güvenlik sistemindeki köklü sorunlara kalıcı çözümler üretmek için var gücümle çalışacağım. Bu göreve yeniden seçilmemde, başta TÜRK-İŞ yönetimi olmak üzere desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ederim.
2025 yılında metal emekçilerini hak ettiği refah seviyesine ulaştırmak için yoğun bir gündem bizi bekliyor. Yılın ortasında MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi için kolları sıvayacağız. Biz, bugüne kadar üyelerimizden aldığımız güçle, onların sendikalarına olan güveni ve sevgisiyle tüm zorlukların üstesinden geldik. İnsanların inanmakta güçlük çektiği sözleşmeler imzaladık, yeni haklar kazandık. “Yaparsa Türk Metal yapar” ifadesini gerçeğe dönüştürdük. Beklentilerin çok üzerinde rakamları gerçeğimiz yaptık. 2025 yılında da, başarmak, kazanmak ve alınterimizi karşılığını almak için hiç durmadan mücadele edeceğiz.
Yaşadığımız zor süreçte önümüze bakacağız, birlikteliğimizi kaybetmeden, geleceğe dönük plan ve projeleri hayata geçirmek için çok ama çok çalışacağız. Ancak bir ve beraber olduğumuzda bugüne kadar elde ettiğimiz zaferleri tekrarlayabiliriz. El ele vererek, dayanışarak, sendikamıza olan güvenimizi pekiştirerek zorlukları aşabiliriz.
