KADIN İŞÇİLER 25. BÜYÜK KURULTAYI ANKARA’DA TOPLANDI!
KADIN İŞÇİLER 25. BÜYÜK KURULTAYI ANKARA’DA TOPLANDI!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü münasebetiyle her yıl geleneksel olarak düzenlenen Türk Metal Sendikası Kadın İşçiler Büyük Kurultayı 5-8 Mart tarihleri arasında 25’inci kez toplandı. Kurultay, 5-6 Mart tarihleri arasında düzenlenen etkinliklerle başlarken, açılış programı 7 Mart 2020 Cumartesi günü yapıldı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde örgütlü olduğumuz işyerlerinden, 1000’in üzerinde kadın üyemiz ile 20 ülkeden 100’e yakın kadın temsilcinin katıldı.

***

Kadın İşçiler 25. Büyük Kurultayı Divan Kurulu’nun yerine alması ile başladı. Divan da Kadın Kolları Bölge Temsilcilerimiz yer aldı. İstanbul Anadolu Yakası Şubemize bağlı Arçelik Çamaşır Makinesi İşletmesinde çalışan üyemiz Elif Işık, kurultay delegeleri adına bir selamlama konuşması yaptı.

***

Elif Işık’ın konuşmasının ardından kurultayın açılış konuşmasını yapmak üzere TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Genel Başkanımız Pevrul Kavlak kürsüye çıktı.  Genel Başkanımız Kavlak, konuşmasında çalışma hayatında cinsiyet ayrımcılığına vurgu yaparak,Cinsiyet ayrımcılığı bir hastalıktır. Eğer önlem alınmazsa, Tedavi edilmezse, kökü kazınmazsa Emin olun, sonunda bizim işyerlerimize de bulaşır. İşte bu nedenle Bu sorunu görmezden gelemeyiz. Biz, cinsiyet ayrımcılığının kıskacında çalışan, çalışmak zorunla bırakılan kardeşlerimize de sahip çıkmalıyız. Onların sorunlarının çözümü için mücadele etmeliyiz.” dedi.

Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasında satır başları;

“Örgütlü olduğumuz işyerlerinin hiçbirinde, cinsiyet farklılığı nedeniyle şiddet ya da taciz yoktur.”

“Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık bütün toplumların ortak sorunu olsa da bu sorunun en belirgin olduğu ülkelerin başında ne yazık ki, bizim ülkemiz gelmektedir. Küresel cinsiyet eşitsizliği raporuna göre Türkiye, 153 ülkenin bulunduğu sıralamada 130. sırada yer alıyor. Biliyorsunuz, bu etkinliğimizin adı Kadın İşçiler Büyük Kurultayı… 25 yıl önce bu kurultayı planlarken, öncelikli amacımız, kadın üyelerimizin işçi olmaktan kaynaklanan sorunlarını ele almak, bunları tartışmak ve çözüm yolları bulmaktı. Ama ne yazık ki, Türkiye’de kadın işçilerin işçi olmaktan çok kadın olmaktan kaynaklanan o kadar çok sorunu var ki çalışma koşullarındaki olumsuzluklara neredeyse hiç değinemiyoruz. Gerçi, çok şükür biz Türk Metal olarak ülke genelindeki mevcut sorunların çok uzağındayız. Şunu iddia ederek söyleyebilirim ki, biz örgütlü olduğumuz işyerlerinde Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun, geçen yıl kabul ettiği 190 sayılı kararını hayata geçirmiş durumdayız. C-190 olarak bilinen bu karar kadınla erkeğin, şiddet ve tacizden arındırılmış işyerlerinde eşit olarak çalışabilmesini amaçlıyor. Üstüne basa basa bir kez daha söylüyorum. Biz bunu çok uzun zaman önce başardık. Bizim örgütlü olduğumuz işyerlerinin hiçbirinde, cinsiyet farklılığı nedeniyle şiddet ya da taciz yoktur. Kadınla erkek arasında cinsiyetleri nedeniyle ücret farklılığı yoktur. Hakların kullanımı açısından da yükselme, atanma gibi konularda cinsiyet farkı yoktur. Bu ve benzeri farklar bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Size söz veriyorum. Buna niyetlenen olursa önce karşısında bizi bulur. Sonra da bedelini en ağır şekilde öder. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.”

“Cinsiyet ayrımcılığı bir hastalıktır.”

“Cinsiyet ayrımcılığı bir hastalıktır. Eğer önlem alınmazsa, Tedavi edilmezse, kökü kazınmazsa Emin olun, sonunda bizim işyerlerimize de bulaşır. İşte bu nedenle Bu sorunu görmezden gelemeyiz. Biz, cinsiyet ayrımcılığının kıskacında çalışan, çalışmak zorunla bırakılan kardeşlerimize de sahip çıkmalıyız. Onların sorunlarının çözümü için mücadele etmeliyiz. Bunun için de önce cinsiyet ayrımcılığının, çalışma hayatını nasıl zehirlediğini göstermeliyiz. Çekinmeden, korkmadan her şeyi burada konuşmalıyız. Mesela, ekonominin genelinde kadınların daha eğitimli oldukları halde, erkeklerden daha az ücret aldıklarını. Ekonomik krizlerde, işten çıkarılanların önce kadın işçiler olduklarını, kadın işsizliğinin erkek işsizliğinden yüksek olduğunu, kayıt dışı çalışanların büyük bölümünü kadınların oluşturduğunu. Dolayasıyla kadınların sendikasız, güvencesiz ve esnek çalışmak zorunda bırakıldığını. Kazanılmış haklarının sürekli budandığı. İşletmeler için anneliğin neredeyse bir kusur gibi görüldüğünü konuşmalıyız. Evet, bunları konuşmalıyız. Hepsini konuşmalıyız. Neşteri vurup, yarayı temizlemeliyiz. Yoksa emin olun bu yara kangren olup bütün işyerlerini saracak. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Ayrımcılığın hiçbir türüne ötekileştirmenin hiçbir şekline cinsiyet ayrımcılığının hiçbir biçimine izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. İçinde bu hastalığı taşıyan herkes, karşısında öne Türk Metal’i bulacak. Önce Türk Metal’in yürekli kadınlarını bulacak.”

“Sendikacılığa da kadın eli değiyor.”

“Örgütlü toplumun birçok kesiminde bizimkiyle eşdeğer projeler, fikirler ve ortak kararlar hayata geçiyor.

Bunların içinde en önemlilerinden biri TİSK’in sayın genel başkanı, değerli dostum Özgür Burak Akkol’un öncülüğünde geçen yılın Ekim ayında gerçekleşti. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun ev sahipliğinde Antalya’da düzenlenen Ortak Paylaşım Forumu’nda tüm işçi ve işveren konfederasyonlarıyla, kamu işveren sendikaları, Türkiye’de ilk kez bir araya geldi. Bu forumda, kadın başlığı altında alınan ortak karar hepimizi yakından ilgilendiriyor. 400 katılımcının oybirliği ile kabul ettiği bildirgede kadın başlığı altında yazanlar aynen şöyle; 2023 yılına kadar, konfederasyon ve sendikaların,

yönetim kurullarından, işçi temsilciliğine kadar tüm kurullarında en az 1 kadın üye bulunması. Yani sendikacılığa da kadın eli değiyor. Artık, iş başa düşüyor. TİSK’in, bu süreci izlediğini belirli aralıklarla rapor yayınladığını ve sürece ilişkin gözlem ve uyarılar yaptığını biliyorum. İnanıyorum ki 2023 yılına kadar tüm sendika ve konfederasyonlar bu karar doğrultusunda üzerine düşeni yerine getirecektir. TİSK’in bu girişiminin kadının konumuna ilişkin son derece önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum.”

“Kadının kazancı, en az erkeğin kazancı kadar değerlidir.”

“Uzunca bir süredir Kadının, toplumdaki konumuna ilişkin algının değiştiğini gözlüyorum. Özellikle çalışma hayatına atılan emek sarf eden kadının konumuna ilişkin algı değişti. Eskiden, çalışan kadının yeri çok yukarıdaydı. Çalışan, üreten, eve ekmek getiren kadın ailede en az erkekler kadar söz sahibiydi. Doğrusu da buydu. Ama şimdi. Sanki bir şeyler kökten değişti. Kadının emeği neredeyse ikinci sınıf olarak görülmeye başlandı. Artık, asıl olan erkektir deniyor. Kadın eve üç beş kuruş getirsin de sigortalı olmuş, olmamış dert değil. Nasıl olsa kocası sigortalı deniyor. Yani, bir aileye bir sigortalı yeter deniyor. Neden? Çünkü koca tek başına, ailenin egemen figürü olarak görülüyor. Ama asıl üzüntü verici olanı kadınların büyük bölümünün de böyle düşünüyor olması. Oysa kadının, o geliri elde ederken gösterdiği fedakârlık erkekten çok daha fazladır. Katlandığı yük, erkekten çok daha ağırdır. O yüzden de kadının kazancı, en az erkeğin kazancı kadar değerlidir. Kutsaldır. Helaldir. Bu durum Ülkemizde maalesef böyle değil.”

“Bütün sorunlarımızı el birliğiyle çözebiliriz.”

“Ülkemizde en son yayınlanan Kadınlarla ilgili bazı istatistiklere bakalım. TÜİK hane halkı işgücü araştırmasına göre, Ülkemizdeki kadın istihdamının oranı Erkeklerin yarısından daha az, Küresel cinsiyet eşitsizliği raporuna göre Türkiye’de her 10 kadından 7’si çalışmıyor. Kadın çalışanlar, erkek çalışanlardan %38 daha düşük ücret alıyor. Rapora göre, dünyada, Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olabilmesi için En az 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olabilmesi için en az 257 yıl geçmesi gerekiyor. Bu tablo, çalışma hayatındaki çarpıklığın yalnızca küçük bir kısmını yansıtıyor. Ama bir de sosyal hayat var ki orada durum tam bir içler acısı. Örnek mi istiyorsunuz? İşte size birkaç yüz kızartıcı rakam. 2019 yılında, ülkemizde 474 kadın, erkekler tarafından katledildi. Katilleri ise tanıdık. Kocası, babası, abisi, dayısı, sevgilisi… 2008-2019 yılları arasında tam 3185 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Son 5 yılda, 94 kadın, devlet koruması altındayken öldürüldü. Ceren, Nurcan, Şule, Ayşe… Adları farklı olabilir ama ortak noktaları kadın olmalarıydı. Bu ayıp hepimizin dostlarım. Bu ayıbı ortadan kaldırma sorumluluğu da hepimizin. Nasıl mı? Birleşerek, örgütlü toplumu destekleyerek ve cehaletin başını ezerek… Tek başımıza, çok az şeyin üstesinden gelebiliriz. Ama birleştiğimizde sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla, örgütlü bir güç, duyarlı bir halk olduğumuzda yalnızca kadın sorunlarının değil bütün sorunların üstesinden gelebiliriz. Bütün sorunlarımızı el birliğiyle çözebiliriz.”

***

Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasının ardından kürsüye Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay çıktı. Atalay, kadın cinayetleri ve işyerinde köle düzeninde çalışan kadınlarımıza vurgu yaparak, “Bu meseleleri çözemeden ne ülkemizde ne de Dünya’da kadınların sorunlarını çözemeyiz” dedi.

***

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın konuşmasının ardından kürsüye Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol çıktı. Akkol, konuşmasında sendikamızın 25’incisini düzenlediği Kadın işçiler Büyük Kurultayı’nın önemine dikkat çekerek, “Türk Metal Sendikası’nın, Emeğim Cinsiyeti Olmaz ve Kadın-Erkek Eşittir görüşünü destekliyoruz.” dedi.  Akkol, konuşmasına toplumsal cinsiyet eşitsizliğine değinerek devam ederken TİSK ve MESS bünyesinde gerçekleştirdikleri projeleri anlattı.

***

Kadın İşçiler 25. Büyük Kurultayına 20 ülkeden 100’ün üzerinde sendika temsilci katıldı. Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’ndan Firangiz Bayramova, Makedonya İşçi Sendikaları Konfederasyonu’ndan Slagjana Milivojevikj, Rusya Uçak Sanayi İsçileri Sendikası Genel Başkan Yardımcısı ve UAMİF Gençlik Koordinasyon Kurulu Başkanı Tamara Vlasenko, Tacikistan Ulaştırma ve Taşımacılar Sendikası Genel Başkanı Nuriniso Boboeva  ve KKTC Kamu İşçileri Sendikası  adına Lale Biçim kürsüye çıkarak kurultay delegelerini adına bir selamlama konuşması yaparak, ortak mücadele çağrısında bulundular.

***

Kurultaya, MESS Genel Sekreteri Özgür Barut, TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, HÜR-İŞ Federasyonu Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Güvenlik-İş Sendikası Genel Başkanı Ömer Çağırıcı, Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Savaş Nigar, Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Süleyman Akyüz, Oyak Renault Otomobil Fabrikaları İnsan Kaynakları Direktörü Murat Tolga Görgülü, MESS Ankara Bölge Temsilcisi Ozan Mimaroğlu, Kalkancı Pres Döküm İnsan Kaynakları Müdürü Meral Yıldırım, TürkTraktör Endüstri İlişkiler ve İnsan Kaynakları Alan Müdürü Ali Katipoğlu, Man Türkiye Proje Yönetim Müdürü Özge Özkan, Mercedes-Benz Aksaray Kısım Müdürü Burçak Yetkin, Genel Başkan Yardımcılarımız Yusuf Ziya Odabaş, Uysal Altundağ, Halil Faki Erdal, Genel Sekreterimiz Taliphan Kıymaz, Türk Metal Sendikası Araştırma ve Eğitim Merkezi Başkanı Dr. Naci Önsal ve çok sayıda davetli katıldı.

***

Kadın İşçiler 25. Büyük Kurultayı’nın öğleden sonraki programı Gazeteci-Yazar Semra Topçu’nun gerçekleştireceği söyleşi ile devam edecek.

Alın terinin karşılığını almak, güvenceli çalışma koşulları ve yüzbinlerin dayanışma gücüne sahip olmak için siz de hemen Büyük Türk Metal Ailesine katılın!

Türk Metal'e Üye Ol
Türk Metal'e Üye Ol