10. ULUSLARARASI SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI KONGRESİ BANDIRMA'DA TOPLANDI
10. ULUSLARARASI SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI KONGRESİ BANDIRMA'DA TOPLANDI

Türk Metal Araştırma ve Eğitim Merkezi (TAEM) ile Bandırma 17 Eylül  ve Çanakkale 18 Mart Üniversitelerinin birlikte düzenlediği 10. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi, 1 Kasım 2019 Cuma günü düzenlenen açılış programı ile başladı. Kongre, “Endüstri 4.0’dan Toplum 5.0’a Çalışmanın Geleceği: STK’lar” teması ile bu yıl 1-3 Kasım tarihleri arasında Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi ev sahipliğinde Balıkesir’in Bandırma ilçesinde düzenleniyor.

10. Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Palaz’ın Kongre’nin oluşumu, gelişimi ve içeriği ile ilgili gerçekleştirdiği tanıtım konuşması ile başladı. Prof. Dr. Palaz’ın ardından kürsüye Genel Sekreterimiz Taliphan Kıymaz çıktı. Genel Sekreterimiz Kıymaz konuşmasına, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın katılımcılara selam ve saygı dileklerini ileterek başladı.

Sanayi 4.0 geçiş sürecinde, ülkemizin ekonomik durumu değerlendirerek konuşmasına devam eden Genel Sekreterimiz Taliphan Kıymaz, Sanayi 4.0 uluslararası düzeyde on yıla yakın bir zamandır konuşulduğu belirterek şunları söyledi: “4. Sanayi Devrimi hayatımızın her alanını etkileyecek. Özellikle de benim sendikamın örgütlü olduğu metal ve makine sektörü etkilenecek. Bu süreçte işçi sınıfının haklarının korunması, bu değişimden zarar görmeden çıkabilmesi için çaba göstermemiz gerekiyor. Bunun için akademinin bu sürece bilimsel katkı vermesi devlet, işçi ve işverenin bu değişimi iyi yönetmesi gerekiyor.”

Genel Sekreterimiz Kıymaz, 4. Sanayi Devrimi ile istenilen nitelikli işgücüne karşı, çalışanlar için göz ardı edilmemesi gereken unsurlara dikkat çekerek devam ettiği konuşmasında; “Yeni üretim ilişkileri, yeni çalışma biçimleri gibi konulara dikkatle bakmalıyız. İnsan unsurunu hiçe sayan, insanı üretimin basit bir parçası gibi gören anlayışları konuşmadan bunlara ilişkin düşünce oluşturamayız. İnsan kaynakları, toplam kalite gibi soyut ifadelerle bir yere varamayız. Biz elbette ki nitelikli bir işgücü için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. İşverenlerle ya da kamuyla birlikte, ortak projeler içinde olmak istiyoruz. Sendikalar olarak işgücünün niteliğini artırmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Ancak bu konularda işbirliği yapmamız için, başka unsurların da göz ardı edilmemesi gerekir. Hakkı, hukuku, alın terinin karşılığını gözetmeyen, insan onuruna yaraşır bir geliri ve yaşamı konuşmadan, bunları çözmeden, yapacağımız işbirlikleri çok fazla işe yaramaz. Bunlar olmadan ne sanayi 4.0’ı, sosyal diyaloğu konuşabiliriz, Ne de daha nitelikli işgücü için birlikte projeler geliştirebiliriz.” dedi.

Konuşmasını sosyal politikaların insan olgusu üzerine kurulması gerektiğini vurgulayarak tamamlayan Genel Sekreterimiz Kıymaz; “Bildiğiniz gibi, sosyal politikaların temel hedefi, emekçilerin adil pay almalarını sağlamaktır. Ancak ülkemizde yaşanan temel bir sorun var. Sosyal politikalarla ekonomik politikalar arasındaki uyumsuzluk. Sosyal politikalar ya da bu politikaların öncelikleri, ekonomik politikalara feda ediliyor. Bunun için de çeşitli gerekçeler ileri sürülüyor. Örneğin, işsizliğin önlenmesi, Rekabet, verimlilik gibi kavramlar bahane edilerek, Sosyal politikalarda geriye gidişler yaşanıyor. Sendikamın çok bilinen bir sloganı var: “Üretmek, kazanmak, kazandırmak istiyoruz” diye. Biz üretiyoruz, çünkü emekçiyiz ve işimiz üretmek. Biz kazandırıyoruz. Örgütlü olduğumuz işyerleri büyük karlar elde ediyor. Verimlilik en üst seviyede, Yani işler yolunda, işverenlerimiz kazanıyor. Ancak sloganımızın bir diğer unsuru olan kazanmaya geldiğimizde Sorun yaşanıyor, ekonomik gerekçeler ileri sürülüyor. Çünkü biz ürettiğimiz ve kazandırdığımız kadar, Kazanmak da istiyoruz. Fakat bizden hep fedakârlık isteniyor. Yani başta söylediğim gibi, sosyal politikalar Ekonomik politikalara feda edilmek isteniyor. Bu koşullarda, ister teknolojik gelişmeler, iterse başka bazı gelişmeler olsun insan unsurunun tatmin edilmediği bir durumda, çalışma yaşamının geleceği açısından iyimser olmak mümkün değildir. İşin özü Endüstri 4.0’ın teknoloji merkezli ekonomik kalkınma vizyonunun aksine, insanı merkezine alan süper akıllı toplum olarak tanımlanan Toplum 5.0’a daha fazla odaklanmalıyız.  Verimlilik ve kâr üzerine kurgulanan Endüstri 4.0 yerine, İnsan ve insan yaşam kalitesine odaklanan Toplum 5.0’ı öne çıkarmalıyız. Gerçi vizyonlarında farklılık olsa da Endüstri 4.0’ dan bağımsız olarak Toplum 5.0’dan bahsetmenin de mümkün olmadığı bilinen bir gerçektir.  Ancak nesnelerin interneti, yapay zeka, robotlar, 3B yazıcılar, bulut bilişim, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi Endüstri 4.0 devriminin etkisinde ki teknoloji ve sistemler ile birlikte Toplum 5.0’ a yönelerek yani insanın faydasına kullanılacak bu teknolojilerle tarımdan gıda teknolojilerine, sağlıktan bakım teknolojilerine, medyadan reklam teknolojilerine, işten yasal teknolojilere, spordan ev teknolojilerine hayatın hemen her alanında rahatlık ve kolaylık sağlamayı hedeflemek önceliğimiz olmalıdır.” dedi.

***

Genel Sekreterimiz Taliphan Kıymaz’ın konuşmasının ardından sırasıyla Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Rektörü Süleyman Özdemir, Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı ve Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı kürsüye çıkarak birer konuşma gerçekleştirdiler.

***

Bandırma Kaymakamı Günhan Yazar, Bandırma Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun ile çok sayıda akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı Kongre’ye, Balıkesir Şube Başkanımız Nedim Veske, Biga 1 Nolu Şube Başkanımız Osman Akkurt, Bursa 3 Nolu Şube Başkanımız İsmail Türk ile Türk Metal Sendikası Araştırma ve Eğitim Merkezi Başkanı Dr. Naci Önsal’da katıldı.

Alın terinin karşılığını almak, güvenceli çalışma koşulları ve yüzbinlerin dayanışma gücüne sahip olmak için siz de hemen Büyük Türk Metal Ailesine katılın!

Türk Metal'e Üye Ol
Türk Metal'e Üye Ol