BURSA EMEK ŞUBEMİZİN 2. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI
BURSA EMEK ŞUBEMİZİN 2. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI

Bursa Emek Şubemizin 2. Olağan Genel Kurulu 20 Mart 2021 tarihinde sadece delegeler ve az sayıda davetlinin katılımıyla maske ve sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirildi. Divan Başkanlığına Genel Başkanımız Pevrul Kavlak seçilirken, Divan Başkanvekilliklerini Genel Başkan Yardımcımız Uysal Altundağ ile Bursa 1 Nolu Şube Başkanımız Ali Noyan yürüttü. 

Divan Başkanı olarak genel kurul delegelerine ve misafirlere seslenen Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde toplumsal olarak yaşanan olumsuzluklara değinerek konuşmasına başladı. Bu süreçte işçi sınıfının üretime ve çalışmaya devam ettiğini hatırlatan Genel Başkanımız Kavlak, şunları söyledi: “Başta sağlık emekçileri olmak üzere, market çalışanları, kargo emekçileri ve daha niceleri, görevlerinin başında çalışmaya devam ettiler. Bir de metal emekçileri sizler, işyerlerine sahip çıktınız. Ürettiniz, kazandırdınız, çarkları döndürdünüz. Hem de öyle bir döndürdünüz ki, sanayi üretiminde kimse salgının etkisini hissetmedi. Üretime siz güç verdiniz, ekonominin bütün yükünü siz omuzladınız. Bir an durup dinlenmediniz. İhracat şampiyonu yine siz oldunuz. O da yetmedi, yoğun bakımda şifa bekleyen hastalar için ürettiniz. Solunum cihazı yaptınız. Sağlık kabini, test kiti yaptınız. Canınız pahasına çalıştınız. Renault emekçileri kardeşlerim, sizler de diğer emekçiler gibi bu zorlu sürecin kahramanlarısınız. Sizler bizim yüz akımızsınız. Sizlerle gurur duyuyorum. Hepinize gönülden teşekkür ediyorum.”

Sizin arkanızda dağ gibi Türk Metal var.

Sendikamız Türk Metal’in, pandemi sürecinin ilk günlerinden itibaren üyeleri için gerekli önlemleri aldığını ve bu önlemleri uygulamaya geçirdiğini dile getiren Genel Başkanımız Kavlak, “Başka işyerlerinde özellikle de örgütsüz işyerlerinde yaşananları görüyorsunuz. Herkes perişan işsiz,  gelecekten kaygılı… O nedenle biz hala tetikteyiz. Hiçbir canımızı feda etmemek için, üyelerimizin sağlığı ve güvenliği için, kılına bile zarar gelmemesi için, işimizin başındayız. Dostlarım hiç merak etmeyin. Hiç kaygılanmayın. Sizin sendikanız var. Sizin arkanızda dağ gibi Türk Metal var” dedi.

Canları pahasına ürettiler.

Salgın sürecinde emeğin ve emekçinin öneminin tüm Dünya tarafından bir kez daha anlaşıldığına dikkat çeken Genel Başkanımız Kavlak, “Salgın döneminde tüm emekçiler görevlerinin başındaydı. Canları pahasına ürettiler” dedi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Emekçiler için gerçek kurtuluşun anahtarı sendikal örgütlenmedir. Örgütlü işçiler bu süreci neredeyse kayıpsız atlatırken, en az zararla bu zorlu dönemden geçerken örgütsüz işçiler işlerini kaybettiler. Ücretsiz izne çıkarıldılar. Ücretlerini, sosyal haklarını yitirdiler. Yaşanan krizin bedelini ne yazık ki, onlar ödemek zorunda kaldılar. O nedenle bizlere düşen görev örgütsüz metal emekçilerini sendikamızın çatısı altında toplamaktır. Onları da sendikal güvenceye kavuşturmak hak ve özgürlüklerini korumaktır. Bu, bizim için vazgeçilemez bir görev onun da ötesinde emekçilere karşı sorumluluğumuzdur. O sorumluluktan hareketle bu salgın döneminde hiç boş durmadık. Çeşitli illerimizde 52 yeni işyerinde örgütlendik. Yaklaşık 11 bin arkadaşımızı ailemize kattık.  Bu vesileyle onlara da aramıza hoş geldiniz diyorum. Türk Metal ailesine hoş geldiniz. Bundan sonra biz sizlerle daha güçlüyüz. Siz de bizlerle daha güvendesiniz” dedi.

Yine bizim hakkımıza göz diktiler.

Genel Başkanımız Kavlak, salgın sürecinde ülkemiz ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini ifade ederken, bu dönemde en çok kaybedenin işçiler olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:  “Unutmayın. Böylesi dönemlerde, kimse zenginin parasına göz dikmez. Hep bizim hakkımıza göz dikerler. Hep bizden almaya çalışırlar. Örnek mi istiyorsunuz? İşte salgın döneminde kıdem tazminatı üzerinde oynanan oyunlar. Evet, biz canımız pahasına çalıştık, ürettik. Peki, ne gördük? Herkes canıyla uğraşırken, yaşam mücadelesi verirken, işini, ücretini, çoluk çocuğunun rızkını korumaya çalışırken, karşımıza iki kere taslak çıkardılar. Ortamı fırsat bilip kıdem tazminatımıza göz koydular. Yine bizden almaya çalıştılar. Yine bizim hakkımıza göz diktiler. Elimizde kalan son umudumuza göz diktiler. Üstelik bir kez de değil. İlk taslağa karşı direnip püskürtmemize rağmen bu kez de başka bir ad altında yine kıdemimizi elimizden almaya kalktılar. Yahu, Allah’tan korkun Allah’tan. Kıdem tazminatımızı zaten kuşa çevirdiniz. 1980 öncesinde, kıdem tazminatı asgari ücretin 7.5 katıydı. 1980’den sonra kıdemimize tavan getirildi. Eskiden, kıdem tazminatı tavanıyla sigorta tavanı eşitti. Şimdi sigorta tavanı yaklaşık 23 bin lira, kıdem tazminatı tavanı 7 bin lira. Alacağınızı zaten aldınız. Daha bizden ne alacaksınız. Canımızı mı alacaksınız?”

Bir hakkın anayasada, yasalarda var olması ne yazık ki, o hakkın kullanılması anlamına gelmiyor.

Son dönemde ülke gündeminde yer alan anayasa çalışmalarına da değinen Genel Başkanımız Kavlak, TÜRK-İŞ olarak, yapılmak istenen anayasal değişiklikler ve reformlarla ilgili görüşlerini Çalışma, Adalet ve Ekonomi bakanlarına ilettikleri söyledi. İşçi hareketinin sorunlarını ve bunların çözüm yollarını bu görüşmelerde yetkililere ilettiklerini dile getiren Genel Başkanımız Kavlak, “Her hangi bir hakkın anayasada, yasalarda var olması ne yazık ki, o hakkın kullanılması anlamına gelmiyor. O haklar kâğıt üstünde kalıyorsa bizim için bir anlam ifade etmiyor. Soruyorum herkese bu ülkede sendikalaşma hakkı var mı? Var. Anayasal bir hak mı? Evet, anayasal bir hak… Peki, biz bu hakkımızı özgürce kullanabiliyor muyuz? Hayır, kullanamıyoruz. Bursa’daki tüm arkadaşlarım bu pandemi sürecinde, işyerlerinde nasıl örgütlenme mücadelesi verdiğimizi, arkadaşlarımızın karakışta fabrika önünde nasıl yattığını gördüler. Bir süredir yine Bursa’da, bir işyerinde eylemlerimize, mücadelemize rağmen, işçilerin işten atılmasını önleyemiyoruz. Hepiniz bunlara şahit oluyorsunuz. İşte son olarak Bursa’da bu işyerinde 70 arkadaşımız işten atıldı. Tek suçları Türk Metal’e üye olmaktı. Buradan o sendika düşmanı işverenlere sesleniyorum. Kış günü sokağa attığınız o işçilerin elleri sizin yakanızdadır. Onların bebelerinin vebali sizin boynunuzdadır. Sizi unutmayacağız. Türk Metal’in elleri sizin yakanızdadır” dedi.

Emekçileri bu kara düzene yem etmeyeceğiz.

Genel Başkanımız Kavlak, sözlerine sendikasız işyerlerinde çalışan işçilerin örgütlenme sürecinde yaşadıkları sorunlara dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi buradan soruyorum sendikalaşma hakkını engelleyenlere ceza Yasamızda hapis cezası var mı? Evet, var. Peki, bunca yıldır sadece sendikalaştıkları için işinden atılan, ekmeğinden olan Dünya kadar işçi varken siz hiç hapis yatan bir işveren duydunuz mu? Duymadınız. Birileri işçileri sorgusuz sualsiz işten atıyor. Tazminatını, hakkını vermiyor. Ondan sonra da arabulucu adı altında birileri devreye girip zaten ekmeksiz kalmış işçiyi üç kuruşa razı etmeye çalışıyor. Bu düzen işte böyle bir düzen... Bu yasalar birilerine işlemez, birileri bedel ödemez. Bedel ödeyen yine emekçiler olur. Sendikaya üye olan işçi, Kod 29’la işten atılır. Ama işverene hiçbir şey olmaz. Olan gene bize olur. Lanet olsun böyle düzene. Lanet olsun. Bu düzen falan da değil. Bu resmen bir dümen… Ama göreceksiniz her şubemizde kadrolu bir avukat bulunduracağız, üyemiz olsun olmasın bu durumdaki tüm işçilere arabulucu görüşmesine giderken destek olacağız. Bu dümene çomak sokacağız.  Emekçileri bu kara düzene yem etmeyeceğiz.”

İşçi hak ve özgürlüklerinden söz etmeden insan haklarından da, demokrasiden de söz edilemez.

Anayasa çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerine kâğıt üstünde kalan bir değişiklik istemedikleri belirterek devam eden Genel Başkanımız Kavlak, “O halde değerli arkadaşlarım biz, hakların kağıt üstünde kaldığı bir düzen istemiyoruz. Anayasalar, yasalar değişebilir. Ama biz asıl olarak zihniyetlerin değişmesini talep ediyoruz. Kâğıt üzerindeki yasakların değil kafalardaki yasakların kalkmasını istiyoruz. Bu ülkede hiç kimse insan haklarından söz ederken, emekçilerin haklarını görmezden gelmesin. Şunu unutmayın, işçi hak ve özgürlüklerinden söz etmeden insan haklarından da, demokrasiden de söz edilemez. Bunu herkes böyle bilmelidir. Buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyorum, ne yapacaksanız yapın. Hangi hakkı tanıyacaksanız tanıyın. Eğer bunlar kâğıt üzerinde kalacaksa, ben reform falan istemiyorum. Eğer bir işçi yalnızca sendikalı olduğu için “Ahlaksızlıkla” suçlanacaksa, Kod 29 adı altında tazminatsız işten atılacaksa, benim devletim de o işverene sesini çıkarmayacaksa, ben reform falan istemiyorum” dedi.

***

Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasının ardından ise kürsüye çıkan Oyak Renault İnsan Kaynakları Direktörü Tolga Görgülü, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Murat Demir ve İyi Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu genel kurul delegelerine başarı diledikleri selamlama konuşmalarını gerçekleştirdi.

***

Gerçekleştirilen konuşmaların ardından Bursa Emek Şubemizin Faaliyet Raporu genel kurul delegeleri tarafından oybirliği ile kabul edildi. Bu bölümde Oyak Renault işyerinden üyelerimiz Arzu Çimen ile Nahit Çilingir söz alarak birer konuşma yaptı.

***

Genel Kurula katılan misafirler arasında TÜRK-İŞ 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer, MESS Bursa Bölge Temsilcisi Murat Batur, Oyak Renault İnsan Kaynakları Müdürü Neslihan Akkozak ve Oyak Renault İnsan Kaynakları Yöneticisi Ömer Başaran da yer aldı.

***

Tek liste ile gidilen seçimlerde Şube Başkanlığına Nizamettin Bilik, Şube Sekreterliğine Recai Gündoğdu Şube Mali Sekreterliği Cengiz Kapcan, Şube Teşkilatlandırma Sekreterliğine Ercan Altındişoğulları ve Şube Eğitim Sekreterliğine Aydın Çaçe seçildi.

Alın terinin karşılığını almak, güvenceli çalışma koşulları ve yüzbinlerin dayanışma gücüne sahip olmak için siz de hemen Büyük Türk Metal Ailesine katılın!

Türk Metal'e Üye Ol
Türk Metal'e Üye Ol