EMEĞİN VE ALINTERİNİN CİNSİYETİ OLMAZ
Kadın İşçiler 21. Büyük Kurultayı’mızın açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımlarıyla ve büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Kurultay’dan “emeğin ve alın terinin cinsiyeti olmaz” mesajı verildi.
8 Mart Dünya Kadın İşçiler Günü için tertiplediğimiz Kadın İşçiler 21. Büyük Kurultayı’mız her yıl olduğu gibi bu yıl da amacına ve ruhuna uygun şekilde kurultay delegelerimizle kutlandı. 6-9 Mart tarihleri arasında Anadolu Hotels Esenboğa Termal Ankara’da düzenlenen ve 1500’den fazla kadın delegenin katıldığı Kurultayımıza 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu da katıldı.
Kurultayın açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak “Her ne kadar adı Kadın İşçiler Kurultayı olsa da 21 yıldır bu kurultaylarda, sadece kadın işçilerin değil, bütün kadınların sorunları dile getirildi. Rakamlarla, gerçekler sergilendi. Kadınların uğradığı haksızlar vurgulandı. Kadına şiddet lanetlendi. Ama tüm bunların yanı sıra kadına yönelik olumlu düzenlemeler, iyi uygulamalar da dile getirildi” dedi. Son dönemde küresel sermayenin esnek çalışma dayatmalarına da karşı çıkan Genel Başkanımız Kavlak; “küresel sermaye, onun kurduğu adaletsiz düzen, işçiyi güvencesiz, emekçiyi örgütsüz, insanı çaresiz hale getirmeye çalışıyor” dedi ve ekledi:
Dünyanın dört bir yanında insanlar bu adaletsiz düzenin çarkları arasında ezilmek isteniyor. Dünyanın az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri, ucuz işçi cennetine dönüyor. Her ülkede uygulanan senaryo aynı emeğin örgütlü gücü sendikalar yok edilmek isteniyor, emekçilerin hak ve özgürlükleri ortadan kaldırılmak isteniyor. Sömürünün en ağır, en acımasız biçimi olan esnek ve güvencesiz çalışma biçimleri uygulamaya konuluyor. Listeyi uzatmayacağım… Bunların tek bir özeti var: Eğer önlem alınmazsa, bu adaletsiz düzen, meleklerin bile secde ettiği insanı, insan olmaktan çıkaracak… Allah’ın yarattığı en kutsal varlık olan insanı, bir mal gibi, alınıp satılabilecek hale getirecek… İşte küresel ölçekte uygulanan neo liberal düzenin özeti budur. Buna dur demek gerekiyor. Bu vicdansızlığa, acilen dur demek gerekiyor.
Kavlak oynanan oyunlara da dikkat çekerek şunları ifade etti:
Sözünü ettiğim tüm bu olumsuzluklar, sendikal mücadelenin amacından saptırılmasına zemin hazırlıyor. Çaresiz, umutsuz, kendini bu küresel canavarın dişlileri arasında ezilmiş hisseden bu insanlar, onlara umut tacirliği yapan sözde sendikaların, sahte aydınların, kucağında eriyor. İşte Bursa örneği, bu sahte kahramanlar, binlerce işçiyi ateşe attılar. Barışçıl eylem adı altında masum emekçileri kanunsuz yollara saptırdılar. Onları işsiz, aç ve açıkta bıraktılar. Bunları ben söylemiyorum, tüm bu eylemlerin kanunsuz olduğunu yüce mahkemeler söylüyor. Sonuçta ne odu? O masum işçilerin bütün hakları yandı gitti. Onları ateşe atanlar, bu eylemlerin kanunsuz olduğunu bilmiyorlar mıydı? Elbette biliyorlardı. Ama siyası hırsları, akıllarının da, vicdanlarının da, sendikacılıklarının da önünde gidiyordu. Şimdi kim o yılların alın terinin hesabını verecek? Kim bu insanlara iş bulacak, evine, sofrasına kim ekmek götürecek? Yılların birikimi olan ihbar ve kıdem tazminatlarını kim ödeyecek? Soruyorum size… Muhatap kim?... Kim?
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşması sık sık alkışlarla ve sloganlarla kesildi. Kavlak’ın konuşmasının ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da bir konuşma yaptı. Atalay gündemde olan esnek çalışmanın emekçilere yönelik oluşturacağı tehlikeleri sıraladı. Kurultayımızın hayırlı uğurlu olmasını dileyerek, 8 Mart Kadın İşçiler Gününü kutladı.
Son olarak kürsüye çıkan 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kurultaydan dolayı sendikamızı kutladı. Türk Metal Sendikası’nı 21 yıldır sürdürdüğü bu etkinlik için tebrik edip kurultayın hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekçi ve çalışan kadınlar başta olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı ve “sizin bu coşkunuz, bu sevginiz, bu muhabbetiniz, kadınlarımızla ilgili yaptığımız ve yapacağımız çalışmalarda bizim en büyük moral kaynağımızdır, en büyük gücümüzdür” diye konuştu.
Kadınların ve anneliğin önemine dikkat çektiği konuşmasında Erdoğan; kadınların inayet değil adalet beklediğini dile getirdi. “Elbette, en büyük saygıyı, en büyük selamı, en samimi anmayı hak edenler, şehitlerimizin anneleridir, eşleridir, çocuklarıdır” diyerek sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Onların evlatları, eşleri, babaları birer kahramandır. Bu ülkenin, bu milletin bekası için geride sevdiklerini bırakarak gözlerini kırpmadan büyük bir mücadeleye giren, sonuçta da hayatlarını feda eden bu kahramanların hepsini de rahmetle, minnetle, hürmetle yâd ediyorum. Onlar peygamberlikten sonra en yüce makama sahip oldular, onları kutluyorum.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazileri de anarak, gazilerle ailelerine selam ve muhabbetlerini ilettiğini sözlerine ekledi.
“Bu ülkenin kadınlarını yanına alanın sırtı yere gelmez, karşısına alan da iflah olmaz” ifadelerini kullanan ve Kurtuluş Savaşı’nda kadınların da erkeklerle beraber cephede olduğunu, savaşıp şehit düştüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerin ve milletlerin geleceklerinde kadınların hayati role sahip oldukları gerçeğinden hareketle, yurt dışına yönelik kalkınma yardımlarında kadınlara öncelik verdiklerini açıkladı.
Kadın elinin değmediği, kadın desteğinin olmadığı hiçbir işin başarıya ulaşma şansı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Katil devlet’ diyerek ihanet çukuruna gömülenlere inat devletimize sahip çıkılmasına, Sendikaları terör örgütlerinin değil, gerçek emekçilerin yuvası haline getirilmesine, bölücü terör örgütüne ve diğer örgütlere karşı, tüm şer çetelerine karşı milletimizin yanında yer alacaklarına dair kadın delegelerimizin sözünü aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınlarımız tamam diyorsa, bu iş tamamdır” dedi ve konuşmasına şu cümlelerle devam etti:
Bu milleti parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bayrağımıza eş, bayrak dikmeye çalışanlar bu ülkede yer bulamayacaktır. Bu vatan topraklarını bölmek isteyenler, bu ülkede yer bulamayacak, çukurlara gömülecektir. Devlet içinde devlete asla müsaade edilmeyecektir.
Açılış programının başında konuşan Gölcük Ford Otosan Fabrikası’ndan Delege Sema Oktar Kul da konuşmasında kadın istihdamının Türkiye’de düşük olduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti. “Düşük olmasının yanı sıra, Kadınların bir işe sahip olduğunda karşılaştıkları zorluklar da Acil çözüm bekleyen sorunlarımız arasında yer alıyor. Takdir edersiniz ki kadın emekçi olmak zordur. Ama örgütsüz bir iş yerinde kadın emekçi olmak, çok daha zordur. Bu salonda bulunan Türk Metal üyesi sendikalı kadın emekçiler olarak, İş güvencesinden yoksun, sendikasız çalışan Kadın emekçilerden daha şanslı olduğumuzu biliyoruz. Bugün milyonlarca sendikasız kadın emekçi, İş sağlığı ve güvenliğinden mahrum, Çalışma koşullarına ve yasalara uyulmayan Sendikasız iş yerlerinde çalışmaktadır. Onların da bizler gibi aynı şartlara sahip olması için verdiğimiz mücadeleye sizden destek bekliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Metal Sendikamızın tunç yürekli, altın kalpli, elleri hünerli, gözleri sevgi dolu, başları dik tüm kadınlarını bir kez daha saygıyla, muhabbetle selamlıyorum” dedi ve sözlerini tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak tamamladı.
Sema Oktar Kul; kadına şiddet konuşana da değindi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Huzurlarınızda, utanarak ama bir o kadar da içim yanarak dile getiriyorum ki kadına şiddet, en büyük toplumsal sorunumuzdur. Bu sorun, kendi içimizde olduğu kadar, çağdaş dünyada da ülkemizin imajını zedeleyen ve sert yasal düzenlemelerle birlikte, ancak eğitim ve bu toprakların kadim değerlerini hatırlayarak üstesinden gelebileceğimiz büyük bir problemdir. Yeryüzündeki hiçbir kadın şiddeti hak etmez. Ama Anadolu kadını hiç hak etmez. Bizler yalnızca bir evi çekip çeviren, yalnızca üreten değiliz. Gerektiğinde erkeğin yanında, gözünü kırpmadan ölüme yürüyen Türkiye sevdalılarıyız. Bizler, yalnızca doğuran, besleyen, büyüten değiliz. Bizler, bizim gözümüzde hiç büyümeyen yavrularımızı, gerektiğinde bu vatan için toprağa veren anneleriz. Şiddeti değil, saygıyı hak ediyoruz. Ve bir erkeği dünyaya getirirken çektiğimiz acı, son olsun istiyoruz.
Konuşmaların ardından TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ve Genel Başkanımız Pevrul Kavlak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir onurluk takdim etti.
Kurultaya sendikal ve iş camiasından çok sayıda misafir katıldı. İlginin ve katılımın yoğun olduğu kurultayımız eğitimlerle devam etti.
