EMEKÇİLER BU ÜLKENİN ÜVEY EVLADI MI?
EMEKÇİLER BU ÜLKENİN ÜVEY EVLADI MI?

Ekim ayının son haftasında 2 iş cinayetinde toplam 33 emekçimizi kaybettik. Meydana gelen vahim olaylar öylesine acı ve öylesine tahammül edilmez boyuta ulaştı ki olayları yorumlarken ‘cinayet’ tabiri bile artık hafif kalıyor.


Karaman’daki kömür madeninde yaşanan olayda 18 maden emekçisi toprak altında kalırken, Isparta’da çoğu kadın mevsimlik işçilerin içinde bulunduğu midibüs şarampole yuvarlandı 17 emekçimiz yaşamını yitirdi.  Yaşanan kazalar sonrasında emekçiler bir kez daha soruyor? Biz bu ülkenin üvey evladı mıyız?

Soma’nın yarası kanarken, bir yara daha!

Olay; Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Güneyyurt beldesinde bulunan özel bir kömür ocağında, 28 Ekim tarihinde öğle vardiyası sırasında meydana geldi. Soma’daki iş cinayeti hala tazeliğini korurken, gönüllere açılan yara hala kanarken bir maden faciası ile daha karşı karşıya kaldık. Maden çıkarma çalışmaları sırasında yerin 375 metre altında yeraltı su kaynağının patladığı ve meydana gelen su baskını sonucu işçilerin bulunduğu bölgenin 50 metresini su doldurdu.

Maden ocağı yetkilisi Şahin Uyar'ın verdiği bilgiye göre; bacalardan su sızıntısı gelmeye başlayınca vardiyadaki 26 işçiden 8'i tedirgin olarak ocaktan çıktı. Olayın büyüyeceğini tahmin etmeyen 18 işçi ise çalışmaya devam etti. Sızıntıdan kısa bir süre sonra ise ani bir su baskını oldu. Yine Uyar'ın verdiği bilgiye göre, yeraltındaki madencilerin maskeleri ve oksijen kaynakları ancak 2 saat yetecek kapasitedeydi.  31 Ekim tarihi itibariyle kurtarma çalışmaları devam ederken, yetkililer de yer altında kalan emekçilerin yaşamalarına dair ümitlerinin kalmadığı açıkladı. Ancak Uyar, kazanın meydana geldiği bölgede tersine bir galeri olduğunu ve oraya kaçtılarsa 18 işçinin kurtulma şansının olduğunu da belirttiler.

Daha öncekiler gibi bu kazada da ihmaller zinciri olduğu anlaşıldı. İhmaller; olayın bir kazadan çok başlı başına bir cinayet olduğuna da bize gösterdi.

Mevsimlik işçilerin bitmeyen çilesi, ölümle sonuçlandı

Türkiye’de özellikle bahar aylarında yaşanan mevsimlik işçilerin trafik kazaları bu defasında bir faciaya dönüştü. Buradaki olay 31 Ekim günü saat 07.15 sıralarında Yalvaç'ın Balkonak Köyü'ne 2 kilometre uzaklıkta meydana geldi. Elma toplama işinde çalışanları Yalvaç'tan Gelendost'a götüren ve sürücünün kimliği olay saatlerinde öğrenilemeyen 42 D 0881 plakalı minibüs, virajlı yolda şarampole yuvarlandı. İlk tespitlere göre eski model midibüsün kaza yerine 1 kilometre kala rampa çıktıktan sonra inişe geçtiği, bu sırada yük fazlalığından dolayı freninin patlaması sonucu kontrolden çıktığı belirtildi. Midibüsün önce yolun sağ tarafındaki toprak tepeye doğru tırmandığı, ardından da yan devrilerek 100 metre sürüklendiği kaydedildi. Midibüsün içinde 47 kişinin bulunduğu kaydedilirken, ilk belirlemelerde 17 kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi. Yaralı sayısının 30 olduğu ve durumu ağır olanların sayısı fazla olduğunun belirtildiği kazada ölenlerin ve yaralananların çoğunun kadın emekçiler olduğu anlaşıldı.

Yoksulluğun ve işsizliğin bir sonucu olarak sigortasız, kayıt dışı, güvencesiz, her türlü iş sağlığı ve güvenliği önleminden mahrum şekilde işlerine ulaşmaya çalışan mevsimlik emekçilerimiz maalesef henüz iş yerine ulaşmadan yolda can veriyorlar.

Türkiye’de insan hayatı hele bu insan bir de işçi ise; aşırı kar hırsı ve ihmaller yüzünden hiçe sayılıyor. Bu ülkenin üvey evladı yerine konan, hayatının bir değeri olmayan emekçiler artık iş yerlerine varmadan yaşamlarını yitiriyorlar. Artık sadece bu ülkede yaşayanlar tarafından değil tüm dünyaca Türkiye’de insan hayatının bir değeri olmadığı biliniyor.

Ve bu ülkenin emekçileri hepimizi üzüntüye boğan diğer olaylarda olduğu gibi bu olayların arkasından yine aynı soruyu soruyor: Biz bu ülkenin üvey evladı mıyız?

Alın terinin karşılığını almak, güvenceli çalışma koşulları ve yüzbinlerin dayanışma gücüne sahip olmak için siz de hemen Büyük Türk Metal Ailesine katılın!

Türk Metal'e Üye Ol
Türk Metal'e Üye Ol