GENEL BAŞKANIMIZ KAVLAK, FIM INTERNATIONAL JOURNAL’A RÖPORTAJ VERDİ!
GENEL BAŞKANIMIZ KAVLAK, FIM INTERNATIONAL JOURNAL’A RÖPORTAJ VERDİ!

İtalyan Metal Sendikası FIM-CISL’in yayın organı FIM International Journal’ın son sayısında Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’la yapılan röportaja yer verildi.

Röportajın tam metnini yayınlıyoruz.

Sevgili Pevrul Bey, başlamadan evvel bize biraz sendikanız Türk Metal’den bahseder misiniz?

“1963 yılında kurulan Türk Metal Sendikası ülkemizin en büyük sendikasıdır. Metal işkolunda, özellikle otomotiv, beyaz eşya ve demir çelik sektöründe Türkiye’nin en büyük firmalarında ve onların yan sanayisinde örgütlüdür. Bugün itibariyle üye sayımız 200 binin üzerindedir. Metal işkolunda sendikalı olarak çalışanların yüzde 75’i sendikamda örgütlüdür. Sendikamıza bağlı ülkemizin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren 32 şube başkanlığı var. Türk Metal aynı zamanda Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’te de temsil ediliyor. TÜRK-İŞ Genel Sekreterliği görevini onurla yürütüyorum.”

 Sendikanız ve FIM-CISL’ın ortak girişimi ile oluşturulan ve büyük bir cesaretle desteklemeye devam ettiğimiz Avrupa-Akdeniz Metal Sanayi Sendikaları Daimi Konferansının bu yıl Ekim ayında 3’üncüsünü tertip ettik. Sizce bu girişim Akdeniz bölgesine dâhil sendikalar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine daha nasıl yardımcı olabilir?

“Bu projeye yıllar önce yaşadığımız bir deneyim ilham verdi. İtalyan sendikal kuruluş SindNova ile birlikte, önce İtalya’da, daha sonra Türkiye’de, otomotiv sektörüyle ilgili iki toplantı yaptık. Bu toplantılar başarıyla sonuçlandı ve gördük ki, iki ülkenin ve diğer Akdeniz ülkelerinin metal sendikaları aynı ya da benzer işyerlerinde örgütlüler. Bu sendikalar ortak sorunlara sahipler ve ortak bir mücadele hattına ihtiyaç duyuyorlar.  Sendikam Türk Metal o tarihlerde henüz IndustriALL üyesi olmadığından, bu ilişkiyi FIM-CISL ile birlikte farklı bir şekilde kurumsallaştırma yoluna gittik. Bu yıl üçüncü kez düzenlediğimiz Avrupa-Akdeniz Metal Sendikaları Daimi Konferansını birlikte örgütledik. Buraya İtalyan dostlarımızın dışında özellikle Fransa’dan, İspanya’dan ve diğer Akdeniz ülkelerinden önemli katılımlar oldu. Gördüğüm kadarıyla bu yıl katılım daha da arttı ve çeşitlendi. Bundan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmeliyim.  Katılımcı sendikalar arasında her yıl düzenlediğimiz konferans dışında başka iletişim kanallarına ihtiyaç var. Birlikte projeler, araştırmalar yapmalıyız. Aynı çok uluslu firmalarda çalışan üyelerimiz arasında ilişkileri geliştirmeliyiz. İşçi değişim programlarını hayata geçirmeliyiz. Her yıl düzenlediğimiz büyük konferans dışında üç ayda bir daha küçük toplantılarla ilişkileri geliştirmeliyiz.”

 FIM-CISL ile Türk Metal birbirine takdir edilesi bir dostluk ile bağlı. Siz ve Marco Bentivogli son derece yüksek karizması olan ve sendikacılık açısından çağdaş vizyona sahip yöneticilersiniz. Bu bağlamda neredeyse her gün işkolumuzda gerçekleşen değişikliklerin hızına ayak uydurabilmek açısından gelecekte sendikalar ile onları yönetenlerin ne şekilde evrim geçirmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

“Çok teşekkür ederim. Gerçekten de değerli dostum Marco ile aramızda hızla gelişen bir dostluk oluştu. Kendisi genç, dinamik ve başarılı bir sendika yöneticisi. İlişkilerimizin başladığından bu yana gösterdiği dostluk benim için çok önemli. Ayrıca sendikamın IndustriALL Global’e üyeliğinin görüşüldüğü yönetim kurulu toplantısında ortaya koyduğu tavırla, Marco’nun dostluğunu bir kez daha görmekten büyük mutluluk duydum. Türk Metal’e verdiği desteği ve orada gösterdiği bu dostluğu hiç unutmayacağım. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Dünyada hızlı bir değişim ve dönüşüm var. Her geçen gün teknolojik alanda değişimler yaşanıyor. Endüstri ilişkileri de bundan payını alıyor. Artık sendikal alanda da yeni şeyler söylemenin, yeni atılımlar yapmanın gereği ortaya çıktı. Bizler artık, üyelerimizin hak ve çıkarlarının korunması, onlara insan onuruna yaraşır bir yaşam sunulması mücadelesinin yanında, gelişen yeni teknolojiler ve onun getirdiği değişimlere karşı da üyelerimizi korumak ve onları bu yeni düzene uygun şekilde eğitmek zorundayız. Sanayi 4.0 ya da dijitalleşme ile birlikte ortaya çıkacak yeni duruma karşı üyelerimizi hazırlamalıyız. Bütün bunları yaparken de, kendimizi de değiştirmeli, çağın gereklerine ayak uydurmalıyız. Sosyal medyayı kullanan, hızlı iletişim tekniklerinden yararlanan, üyesinin anlık sorunlarına hızla yanıt veren, üyesinin aile yaşamından sosyal yaşamına kadar her alanda yanında olan ve sorunlarının çözümüne katkıda bulunan bir sendikal yapıyı hayata geçirmeliyiz.”

 Türk Metal Sendikası yakın zamanda IndustriALL Küresel Sendikaya üye oldu. Doğu ile Batının sınırında var olan bir sendikanın sahip olduğu görüşleri uluslararası platforma taşıyabilmesi ve bu görüşleri orada paylaşabilmesine imkân verilmesi için FIM-CISL bu sürecin başından beri mücadele vermiştir. Sizce IndustriALL Küresel Sendika size ne gibi fırsatlar sunacaktır?

“Türk Metal geçmişte de hem küresel düzeyde hem de Avrupa’da üst örgütlere üyeydi. Bu üyelik bir süre kesintiye uğradı. Şimdi yeniden IndustriALL Küresel’in üyesiyiz. Umuyorum ki, yakın bir zamanda Avrupa’ya da üye olacağız.  Dediğiniz gibi, ülkemiz Doğu ile Batının sınırında bulunuyor. Doğunun bütün özelliklerini içinde barındırmasına rağmen, neredeyse yüz yıllık bir süreçte yüzünü Batıya dönmüş bir ülkeyiz. Bu yönü bize gösteren, dünyanın en çağdaş liderlerinden biri olan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Biz de onun gösterdiği çağdaş medeniyet yolunda ilerliyoruz.  Bizim için IndustriALL üyeliğinin önemi şuradan kaynaklanıyor. Biz ülkemizde faaliyet gösteren çok uluslu firmalarda örgütlüyüz. Yani işverenlerimizin büyük çoğunluğu Avrupalı, Amerikalı… O nedenle, bu işverenlerle uluslararası düzeyde müzakere etmek, aynı işverenlerin işyerlerinde çalışan Batılı sınıf kardeşlerimizle birlikte olmak, mücadelemizi ortaklaştırmak gerekiyor. Bu nedenle, IndustriALL üyeliği bizim için salt bir üyelik ilişkisinin dışında, önemli bir mücadele hattı oluşturuyor.  Biraz önce belirttim, tekrarlamakta yarar görüyorum. Başta FIM-CISL olmak üzere bu süreçte bize destek veren tüm dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.”

 FIM-CISL ve Türk Metal Sendikası arasında var olan bu güçlü işbirliği daha nasıl geliştirebilir, nasıl daha ileriye götürülebilir?

“Artık aynı uluslararası örgütün içinde birlikteyiz ancak bu yeterli olmamalı. İki sendika olarak ilişkilerimizi daha da geliştirmeliyiz. Birlikte projeler yapmalı, birbirimizin deneyimlerinden yararlanmalıyız. Bu ilişkiyi daha da ileriye taşımalıyız. Biz bunun için hazırız.  Örneğin birlikte sendikal eğitimler yapabiliriz, birbirimize deneyimlerimizi aktarabiliriz. Özellikle sendikanızın ve bizim örgütlü olduğumuz FIAT işyerindeki üyelerimizi kapsayan bazı çalışmaları gerçekleştirebiliriz.  Bildiğiniz gibi, sendikam Avrasya coğrafyasındaki metal sendikalarının da öncüsü konumunda. Bu bağlamda, FIM-CISL’ın bu bölgedeki sendikalarla ilişkilerinde önemli bir köprü olacağımızı ifade etmek isterim.”

 Yakın gelecekte ülkeniz için temennileriniz nelerdir?

 “Bizim anayasamızda bir tanım var. “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir sosyal hukuk devletidir” deniyor. Bizim için bu tanımın eksiksiz olarak hayata geçmesi, ülkemiz adına yeterli bir kazanç olacaktır. Yani biz, tüm kesimlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği demokratik bir ülkede, inançlara saygılı bir laik düzende, emeğin hakkının sonuna kadar korunduğu, herkesin adalet önünde eşit ve özgür olduğu bir ülkede yaşamak için çaba gösteriyoruz. Bu konuda ne yazık ki bazı eksikliklerimiz var ancak Türkiye demokratik gelenekleri olan çağdaş ve büyük bir ülkedir, bunları yakın zamanda aşacağımıza inanıyorum.”

Alın terinin karşılığını almak, güvenceli çalışma koşulları ve yüzbinlerin dayanışma gücüne sahip olmak için siz de hemen Büyük Türk Metal Ailesine katılın!

Türk Metal'e Üye Ol
Türk Metal'e Üye Ol