GÜVENECEK İKİ KAPIMIZ VAR; BİRİ SENDİKA, DİĞERİ YARGI
Türk Metal Sendikası ile Gazi Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuk Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından ortaklaşa düzenlenen 6356 Sayılı Kanun ile ilgili sempozyumda konuşan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak; “Bizim sığınacak iki limanımız var. Güvenecek iki kapımız var. Bunlardan biri sendikadır. Diğeri yargıdır” dedi…
Yapılan oturumların her birinde tartışma bölümü oldu. Tartışmalara katılımcılar tarafından yoğun katılım oldu. Görüşlerini bildiren katılımcılar, bilgilerini ve yorumlarını diğer katılımcılarla paylaştı.
Pevrul Kavlak: İş hukukunun doğuş ve gelişmesinin temel nedeni, iş ilişkisinde daha güçsüz durumda olan işçinin korunması kaygısıdır.
Türk Metal Sendikası ile Gazi Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuk Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından ortaklaşa düzenlenen 6356 Sayılı Kanun ile ilgili sempozyuma, Yargıtay’dan, akademik çevrelerden, iş dünyasından ve sendikalardan, uluslar arası işçi örgütlerinden pek çok isim katıldı. Birinci Yılında 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve Uluslar Arası Sendikal Örgütler Sempozyumu’na katılım büyük oldu. İşçileri doğrudan ilgilendiren 6356 Sayılı Kanun ile ilgili hemen hemen bütün tarafların buluştuğu ve kanunu tartıştığı toplantı 3 gün sürdü. 03 Ekim’de Tanışma Kokteyli ile başlayan ve 04-05 Ekim tarihlerinde sempozyumla devam eden 2. Didim Toplantısı katılımcıların yoğunluğu ve zenginliği ile bir zirveye dönüştü.
Didim Büyük Anadolu Hotel’de düzenlenen sempozyum 2 yıl önce aynı tarihlerde ve aynı yerde düzenlenen “İş ve Sosyal Güvenlik Hukukunda Yeni Gelişmeler” sempozyumunun devamı niteliğinde oldu.
2. Didim Toplantısının açılışında konuşan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak tarafların bir araya gelerek bu yasanın birinci yılda tartışılmasının çalışma hayatına büyük katkılar sağlayacağını ifade etti. Kavlak konuşmasının sonuna doğru yargının işçiler için önemine binaen etkili bir konuşma yaptı. Konuşmasında; “Bu salonda bulunan değerli hukukçular, Türk yargısının değerli temsilcileri, özellikle sizlere seslenmek istiyorum. Bizim sığınacak iki limanımız var. Güvenecek iki kapımız var. Bunlardan biri sendikadır. Diğeri yargıdır.” Dedi.
“Bizim size ihtiyacımız var. Sizin hassas terazinize ihtiyacımız var. Unutmayınız ki, hukukun temel amacı toplumların ortak iyiliğini sağlamaksa, İş hukukunun temel amacı işçiyi korumaktır.” Diyen Kavlak; İş hukukunun, kapitalist sistemde sömürülen fabrika işçisinin işverene karşı korunması ihtiyacından doğduğunu ifade etti.
Kavlak konuşmasında ayrıca şunları söyledi:
Biz işçiyiz. Emeğimizi satarak yaşamaya çalışırız. Emeğimizi satarız, karşılığında ücret alırız. Çoğu zaman aldığımız ücret verdiğimiz emeğin karşılığı değildir. Hele bir de örgütsüzsek, hele bir de sendikasızsak, acımasız koşullarda çalışır, sömürülürüz.
Sendikaya üye oluruz, işten atılırız, ekmeğimiz, geleceğimiz, işverenin iki dudağı arasındadır. Tazminat bile alamayız, sokağa bırakılırız. İş kazası geçiririz, sakat kalırız, ölürüz.
…
İş hukukunun doğuş ve gelişmesinin temel nedeni, iş ilişkisinde daha güçsüz durumda olan işçinin korunması kaygısıdır. Güçlü işveren karşısında ekonomik yönden bağımlı ve geçim koşulları açısından daha zayıf durumda bulunan işçinin korunması, sosyal devletin de ödevidir. Nitekim yetersiz de olsa, ülkemiz Anayasasında sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler bölümünde, çalışanların korunmasını öngören hükümler yer almaktadır. Sosyal hukuk devletinin amacı; karşılıklı ekonomik çıkar çelişkisinden kaynaklanan olumsuz ilişkileri, sosyal barışa zarar vermeden uyumlu hale getirebilmektir. Öncelikle işçi lehine düzenlemektir. İşte bu nedenle hukuk, bizim için ekmektir, sudur. Olmazsa olmazdır.
Kavlak konuşmasında çalışma hayatımızda yaşanan temel sorunları sıraladı. Bunların çözümüne ilişkin de sendikal olarak çözüm önerilerini sundu.
Kavlak’ın konuşmasından bazı bölümler:
Esnek çalışma biçimleri ile yasal ve anayasal yükümlülüklerden kaçmanın bir aracı olmuştur. Örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını kullanmak isteyen işçiler, esnek istihdam biçimleri ile birlikte işten çıkarılmakta veya sendikadan istifaya zorlanmaktadırlar.
İş Kanununda çalışanları mağdur eden uygulamalar olarak başta muvazaanın tespiti, işe iade ve toplu iş sözleşmeden yararlanmak için yargıya başvurulmaktadır.
Yargı kararları, her kesim için referans olmalı ve İş Kanununun ilgili maddelerinde değişikliklere gidilmelidir.
Biz demokrasiyi bir değer, soluduğumuz hava olarak görüyoruz. Çalışanların haklarını arama, koruma ve geliştirme bakımından endüstriyel demokrasi olarak gördüğümüz bireysel ve toplu iş hukukunun, evrensel değerler düzeyine getirilmesini bekliyoruz.
Çalışma barışın korunmasında tek taraflı bir dayatma olamaz. İşçi ve işveren talepleri, hukuk kuralları kapsamında ve sosyal diyalog ile ele alınmalıdır.
Sendikal örgütlenmenin ve toplu pazarlık haklarının gereğince kullanılamadığı ülkemizde çalışanlar sosyal haklardan yoksun bırakılmakta, düşük ücret politikası sonucu da gelir dağılımındaki eşitsizlik ve yoksulluk artmaktadır.
Ülkemizde kurulu bulunan işyeri ve işletmeler ölçek itibarıyla değerlendirildiğinde bunların büyük bir kısmının orta ve küçük ölçekli olduğu görülmektedir. Bu bağlamda, 6356 sayılı Kanun ile otuz işçinin altında işçi çalıştıran işyerlerinde sendikal tazminatın kaldırılmış olması, bu yöndeki caydırıcılığı zedeleyerek, sendikal örgütlenmeyi engelleyen temel unsur haline gelmiştir.
Sorun yaşadığımız diğer bir alan, yetki konusudur. Toplu iş sözleşmesi yetkisine ilişkin tespit ve belgeleri düzenlemekle görevli bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kayıtlarının sağlıksız olması durumunda, Yetki uyuşmazlığı yargı süreci ile çözümlenmeye çalışılmakta ve bu durum, toplu iş sözleşmesinin yapılmasını uzun süre geciktirmektedir.
Bu tür şikâyetlerin olmaması için Bakanlık verilerinin güvenilir olması gerekir. Geçmişte en çok süre kaybına neden olan yetki tespit başvurularının gecikmesidir. Bakanlık bilgileri güncel ve sağlıklı olmalı, çoğunluk tespit başvurusuna Kanunda öngörülen süre içerisinde cevap verilmelidir. Çoğunluk tespitlerine yapılan her türlü itiraz, işçilerin sendikalarından uzaklaşmalarına neden olmaktadır.
İşveren bu süreci kendi lehine kullanmakta ve işyerinde sendikal örgütlenmeyi engellemektedir. Özellikle, yeni örgütlenen işletmelerde, işverenin veya karşı sendikanın itirazları süreci uzattığından, bu süreçte istifa veya işten çıkarmaları önleyecek düzenlemeler yapılmalıdır. İtirazlara ilişkin yargı sürecinde 6356 sayılı Kanunda belirlenen sürelere ve usullere uyulmalıdır.
İşletme yetki tespitinde; işletmede farklı meslek kodları ve işkolları bulunduğuna yönelik itirazlar, çoğu zaman yetkiyi durdurmak adına yapılmaktadır.
Sempozyuma misafir olarak katılan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ise konuşmasında yasaların hazırlanma sürecine değindi. Türk Metal Sendikası’nın çalışma hayatına yaptığı katkılardan dolayı sendikayı takdir ettiğini bildirdi. İş dünyasının yaşadığı bazı sıkıntılara da değindiği konuşmasında 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun büyük oranda mutabakatla hazırlandığını belirtti.
Açılış konuşmasını yapan Gazi Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nizamettin Aktay da konuşmasında toplantıyla alakalı bilgiler verdi. “Bu Toplantıda İlk Günkü Oturumlarda 6356 Sayılı Kanun Çeşitli Yönleriyle Ele Alınıp İncelenecektir. İncelemeler Akademik Bakış, Yargı Bakışı Ve Çalışan Kesim Temsilcilerinin Bakışı Yönleriyle Yapılacaktır. Farklı Yönler İtibari İle Yapılacak Bu Bakışlarınkanunun Tamamının Farklı Görüş Açılarıyla Yorumlanması Kanaatimce Katkı Sağlayacaktır. Tek Yönlü Bakış Açısı Yerine Çok Yönlü Bakış Açısını Bu Sempozyumda Yakalamaya Çalıştık” diyen Aktay; 5356 Sayılı Kanuna dair de “Bütün yeni hukuki düzenlemeler gibi 6356 Sayılı Kanunun getirdiği düzenlemeler de çalışma hayatımızı derinden etkileyebilecek yapısal değişikliklerle doludur.” Dedi. Konuşmasında Aktay ayrıca şu ifadelere yer verdi:
Öncelikle yeni kanun eski alışkanlıkları değiştirerek ayrı iki kanun halinde sendikalar ve toplu iş sözleşmelerini düzenlemek yerine her iki konuyu da tek bir kanun çatısı altında düzenlemiştir. Başlangıçta bu bir yenilik gibi görünse de, gerçekte kanunun iç bölümlemesi itibari ile yine de sendikalar ve toplu iş sözleşmeleri ve grev, lokavt ve toplu iş uyuşmazlıklarının giderilme yolları ayrı bölümlerde düzenlenerek iki ayrı konu tek bir kanunun içersine yedirilmiştir.
Öncelikle yeni kanun ile ilgili şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; yeni kanun birçok konuyu eskilerine nazaran oldukça yalın ve sade bir biçimde ifade etmeye çalışmıştır. Detaya girmemeye çalışan yeni kanun birçok yeni kavramı ve düzenlemeyi de toplu iş hukukunun gündemine taşımıştır.
Sempozyum 6 oturum halinde 2 gün boyunca devam etti. İlk gün Tanışma Kokteylinde misafirler bir araya geldi.
Açılış konuşmalarının ardından toplu fotoğraf çektirildi.
Birinci Oturum Sendikaların ve Üst Kuruluşların Kuruluşları ve Buna Hâkim Olan Temel İlkeler Konusuydu. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı Mesut Balcı tarafından yönetildi.
Birinci Konuşmacı Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi DEMİR Akademik açıdan, İkinci Konuşmacı; Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. Fakültesi Arş. Gör. Pamir BAŞER yargı kararları Üçüncü Konuşmacı; Türk-İş Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Naci ÖNSAL da Uygulama Sorunları açısından tebliğlerini sundu.
İkinci Oturumu Sendika ve Üst Kuruluş Üyeliği, Sendikal Güvenceler (temsilcilik dâhil) ve Kuruluşların Sona Ermesine İlişkin Getirilen Düzenlemeler konusuydu, Oturum Başkanı Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Nüvit Gerek oldu.
Birinci Konuşmacı; Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Zehra Gönül Balkır Akademisyen Bakışla, İkinci Konuşmacı; Yargıtay 7.Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Uğur OCAK Yargı Bakışıyla; Üçüncü Konuşmacı Av. İbrahim TAVAN Uygulayıcı Bakışıyla tebliğlerini sundu.
Üçüncü Oturum “Toplu İş Sözleşmesi Ehliyeti, Yetkisi, Yapılması ve Yararlanma” konusunu ele alırken Oturum Başkanlığı’nı Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Müjdat ŞAKAR yaptı.
Birinci Konuşmacı; Akademisyen Prof. Dr. Nizamettin AKTAY Akademik Bakışla; İkinci Konuşmacı, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi Ali BULUT Yargı Bakışıyla Üçüncü Konuşmacı; Av. Taliphan KIYMAZ Uygulayıcı Bakışı ile tebliğlerini sundu.
Dördüncü Oturum “Toplu İş Uyuşmazlıkları, Grev, Lokavt, Yüksek Hakem Kurulu” konusunu ele alırken, Oturum Başkanlığı’nı Muğla Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman AYHAN yaptı.
Birinci Konuşmacı; Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir ARICI Akademik Bakışla, İkinci Konuşmacı; Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Tetkik Hakimi İnan MORO\304\236LU Yargı Bakışıyla; Üçüncü Konuşmacı; Av. Hüseyin Ekmekçioğlu uygulayıcı Bakışıyla tebliğlerini sundu.
Beşinci Oturum “Dünya Sendikal Örgütlenmesi ve Gelişmeler, Küresel Sendika Federasyonları, Yapıları, İşlevleri ve Faaliyetleri” konusunu ele alırken Oturum Başkanlığı’nı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seyhan Erdoğdu yaptı
Birinci Konuşmacı, IndustriALL Genel Sekreter Yrd. Monika KEMPERLE, İkinci Konuşmacı; Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Kadire Zeynep SAYIM Üçüncü Konuşmacı Uluslar arası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Alexander PANYCHEV tebliğlerini sundular.
Altıncı Oturum “Avrupa Sendikal Örgütlenmesi ve Gelişmeler- Avrupa İş Kolu Federasyonları, Yapıları, İşlevleri, Faaliyetleri” konusunu ele alırken Oturum Başkanı Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yücel UYANIK oldu.
Birinci Konuşmacı olarak; Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ETUC görevlisi Ignacio Doreste, İkinci Konuşmacı olarak IndustriALL Genel Sekreter Yardımcısı Luc Triangle; Üçüncü konuşmacı ise; Koop-İş Sendikası Genel Başkan Danışmanı Deniz AKDO\304\236AN tebliğlerini sundu.
Yapılan oturumların her birinde tartışma bölümü oldu. Tartışmalara katılımcılar tarafından yoğun katılım oldu. Görüşlerini bildiren katılımcılar, bilgilerini ve yorumlarını diğer katılımcılarla paylaştı.
Kapanış konuşmasında söz alan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak ve Gazi Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Nizamettin Aktay; bütün misafirlere katılımları ve katkıları nedeniyle teşekkür etti.
Sempozyuma hukuk dünyasından, sendikal camiadan, işverenlerimizden, Çalışma Bakanlığı’ndan, Sivil Toplum Örgütlerinden, Üniversitelerden, uluslar arası işçi kuruluşlarından pek çok isim katıldı.
Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Lütfi İnciroğlu, MESS Genel Sekreteri Hakan Yıldırımoğlu, Türk Metal Başkanlar Kurulurunun Tamamı, Yüksek Hakem Kurulu Genel Sekreteri Aynur Alpar, Dok Gemi İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu, Harb-İş Genel Başkanı Bayram BOZAL, Şeker İş Genel Başkanı İsa Gök, IndustriALL Avrupa Genel Sekreter Yardımcısı Luc Triangle, IndustriALL Küresel Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Monika Kemperle, ABD Çalışma Ataşesi Cassandra Carraway da katılanlar arasındaydı.