İŞÇİ SINIFININ ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ VE DAYANIŞMASINA İNANIYORUM!
Sendikamız Türk Metal’in ev sahipliğinde düzenlenen İş Konseyleri, Sosyal Diyalog, Endüstri 4.0 ve Sendikalar Çalıştayı bugün (06.11.2018) İstanbul’da başladı. Çalıştayın açılış programına Daimler Almanya, Mercedes-Benz Türk, Man Almanya, Man Türkiye, Bosch Almanya, Bosch Türkiye, Siemens Almanya, Siemens Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Almanya Büyükelçiliği Çalışma Ataşeliği, IG Metall, TÜRK-İŞ, Kocaeli Üniversitesi ve Namık Kemal Üniversitesi’nden temsilciler yer alıyor.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, çalıştay’da gerçekleştirdiği konuşmada işçi sınıfın bir araya geldiğinde tüm sorunları çözeceğine inandığını belirterek; “Aklımızı, bilgimizi birleştirirsek bizim çözemeyeceğimiz sorun, bulamayacağımız yol yoktur. Ben, buna inanıyorum. Ben işçi sınıfının uluslararası dayanışmasına, birliğine, beraberliğine inanıyorum.” dedi.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasından satırbaşları;
Üretimde meydana gelen değişimler karşısında emekçilerin durumu açıklanmalı.
“Küreselleşme olgusunu yok saymamız mümkün değil. Yaklaşan Endüstri 4.0’ı görmezden gelmemiz mümkün değil. Endüstri 4.0, sanayi tarihi için müthiş bir sıçrama, fabrikalarda insanların yerine akıllı robotlar çalışacak. Robotlar sürekli birbirleriyle iletişim halinde olacak. O robotların çalıştığı fabrikalarda ışığa, havaya, suya bile ihtiyaç olmayacak. Öyle bir sistem kurulacak ki insan hatalarından arındırılmış. Mükemmel, verimli ve karlı üretim olacak. Tıpkı ilk zamanlarında küreselleşmenin anlatıldığı gibi her şey mükemmel görünüyor. Ama el insaf! Kimse sormuyor. Çünkü soru sormak kimsenin işine gelmiyor. Kimse bu sistemde her şey var ama insan yok diyemiyor. Hani her şey insan içindi. Nerede insan diyemiyor. Bu sistemde, insan yok. Ayrıntılarıyla anlatıyorlar. Robotlar insanların yerini alacak. Şöyle olacak, böyle olacak. Onların aileleri ne olacak? Yarın ne olacak? Bizden sonraki nesiller ne olacak? Kimseden cevap yok. Çıt çıkmıyor. Endüstri 4.0’ı ballandıra ballandıra anlatan herkes sus pus. Ama asıl açıklanması gereken budur. Bizim sorumuz da, sorunumuz da buradadır.”
Teknolojik gelişmelerin sosyal sonuçları iyi hesap edilmelidir.
“Teknolojiye karşı gelmek, tarihin akışına direnmek mümkün değildir. O zaman yapmamız gereken bu gelişmelerin insana, aileye, topluma hatta bütün insanlığa zarar vermesini önlemektir. Çünkü emin olun işsizlik bütün toplumsal hastalıkların sebebidir. Açlığın, yokluğun, yoksulluğun, çürümenin, bozulmanın, yozlaşmanın hepsinin ama hepsinin sebebi işsizliktir. İşsizlik toplumsal barışın, huzur ve istikrarın düşmanıdır. Onun için işsizliğe yol açacak herhangi bir gelişmeye dur dememiz lazım. Hepimizin önceliği bu olmalıdır. Teknolojik gelişmelerin sosyal sonuçları iyi hesap edilmelidir. Sadece kâr amacı güdülerek planlama yapılırsa bunun toplumsal maliyeti çok yüksek olur. İşsiz, umutsuz ve hoşnutsuz kitleler toplumsal barış ve huzur için en büyük tehdit olur. Türkçenin güzel atasözlerinden biridir: Son pişmanlık fayda vermez deriz. Ne doğru bir söz. Eğer insana öncelik vermezsek gelecekte belki hatasız ürünler üretebiliriz. Hatta belki bunları çok ucuza da üretebiliriz. Ama emin olun başka toplantılar yapıp o toplantılarda da niye bu huzursuzluklar, çatışmalar oluyor? Niye bir türlü barış ve huzur gelmiyor diye sorular sormak zorunda kalırız.”
Teknolojik gelişmeyi korkuyla değil, umutla beklemek ona katılmak durumundayız.
Biz her şeyin insan için olması gerektiğine inanıyoruz. Bizim sendikalar olarak özümüzde bu var. Onun için bizim çözümlerimizin odağında da başında da sonunda da insan vardır. Ama bunun için sendikalar olarak bizim daha ön alan bir pozisyon almamız lazım. Gelişmeler açıkça gösteriyor ki kol emeğine olan ihtiyaç zamanla azalacak. Bizlerin sendikalar olarak buna hazır olmamız, üyelerimizi de bu yeni duruma hazırlamamız gerekiyor. Bizlere bu noktada büyük bir sorumluluk düşüyor. Elbette hükümetlerin de sorumlulukları var. Mesela adaleti başka alanlardan önce üretim aşamasında sağlamaları gerekiyor. Biliyoruz ki bu konu yıllardır Avrupa sendikal hareketinin gündeminde ve buna ‘var olan işin adil dağılımı’ diyoruz. Bu elbette politik bir karardır ve o düzeyde ele alınmalıdır. Ancak biz de politik kararı etkilemek hatta belirlemek için saha aktif bir tutum izlemeliyiz. Bu noktada taleplerimizi açıkça ortaya koymalıyız. Örneğin çalışma sürelerinin kısaltılmasını çalışanların kendilerine daha fazla zaman ayırabilmesini talep etmeliyiz. Çünkü çalışma saatlerinin azalması bir yandan yeni istidam olanakları sunarken diğer yandan da zaman kazanan işçiler bu zamanı kendilerini geliştirmek için kullanabilirler. Yaşam boyu eğitim etkinliklerine katılabilirler. Yabancı dil öğrenebilirler. Hobisini mesleği haline getirme fırsatı yaratabilirler. Böylece yarına daha hazır, daha donanımlı, daha mutlu girebilirler. Bu söylediklerim ilk anda aklıma gelen daha önce gündeme getirilmiş bazı öneri ve örneklerdir. Üzerinde çalıştıkça daha başkaları da olacaktır. Sonuç olarak söylemek istediğim şudur: İşçi sınıfı teknolojik gelişmeyi korkuyla deği,l umutla beklemek ona katılmak durumundadır. Çünkü işçi sınıfı, emekçiler, üretenler, insanlığın çok ama çok büyük bölümüdür. Yani bir anlamda işçi sınıfı, insanlığın ta kendisidir.”
Biz dünyadaki tüm emekçilerin emek kardeşi olduğuna inanıyoruz.
“Fiziksel güç, sayısal üstünlük ya da baskı veya dışlayıcı herhangi bir söylem Türk Metal’in sendikal dilinde yoktur. Bizim için hoşgörü, karşılıklı anlayış ve işbirliği esastır. Biz ne kadar fikir ayrılığı içinde olursak olalım hiçbir muhatabımıza diyalog kapısını kapatmadık. Kapatmayız da biz, sosyal diyalogdan yanayız. Bizim temel ilkemiz; üretmek, kazanmak, kazandırmaktır. Yani temel ilkemizde dışlama, ötekileştirme yoktur. Biz dünyadaki tüm emekçilerin emek kardeşi olduğuna inanıyoruz. Dini dili ırkı ne olursa olsun tüm emekçiler kardeştir ve bir araya gelmelidir. Kol kola girmeli ve birlikte hareket etmelidir. İşte o zaman eminim ki hangi sorun olursa olsun, çözeriz. Sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, hallederiz. Benim uluslararası iş birliği ve dayanışmaya olan inancım tamdır.”
İş Konseyleri, Sosyal Diyalog, Endüstri 4.0 ve Sendikalar Çalıştayı açılış programı Türk Metal Sendikası Genel Başkan Danışmanı Türk Metal Sendikası Genel Başkan Danışmanı Helmut Lense’nin yaptığı konuşma ile tamamlandı.
Toplantıya, Almanya Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Ute Gohla, ILO Türkiye Sosyal Dialog ve Politika Yöneticisi T. Burcu Şenel, Alman IG Metall temsilcileri Dirk Lunder, Pierre Cocco ile Björn Kallis, Man Münih Personel Sorumlusu Dr. Karin Jenuwein, Man Ticari Araçlar Temsilci Başkanı Athanasios Stimoniaris, Man Ticari Araçlar Temsilci Başkan Yardımcısı Markus Wasch, MAN Almanya Çalışan Temsilcisi Dominik Feiller, Daimler AG Sindelfingen İş Konseyi Başkanı Ergun Lümalı, Man Türkiye Ceo Münür Yavuz, Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Üyesi Bülent Acicbe, Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Direktörü Betül Çorbacıoğlu Yaprak, MAN İnsan Kaynakları Direktörü Mustafa İskifoğlu, Siemens İK Direktörü Aslı Kunur, Bosch İnsan Kaynakları Direktörü Hakan Oktar, MESS Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Salih Ertör, Bosch Endüstri İlişkileri Müdürü Mecit Taner, Mercedes-Benz Türk İK İş Ortağı ve Endüstriyel İlişkiler Müdürü Yiğit Özgünel, Siemens İK Direktör Yardımcısı Akın Görmüş, Siemens Türkiye Endüstri 4.0 ve Dijitalleşme Pazarlama Müdürü Derya İren, MAN Türkiye Personel-Endüstri İlişkileri Müdürü Serdar Kamışlı, MAN Beyaz Yaka Temsilcisi Sevda Biçer, Namık Kemal Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alpay Hekimler, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Vekili Prof. Dr. Abdülkadir Şenkal, Genel Başkan Yardımcılarımız Mesut Gezer ile Yusuf Ziya Odabaş, Genel Mali Sekreterimiz Uysal Altundağ, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz, Türk Metal Araştırma ve Eğitim Merkezi Başkanı Dr. Naci Önsal ve çok sayıda davetli katılıyor.
6-8 Kasım 2018 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek Çalıştay “Avrupa ve Alman İş Hukuku'nda İş Konseyleri ve Uygulaması”, “Türkiye'de Sosyal Diyalog ve İşyerlerinde Yönetime Katılım”, “Endüstri 4.0 ve Sendikalar, Otomobil ve Elektrik-Elektronik Sektörlerinde Dijitalleşme” başlıklı üç çalışma oturumu ve 8 Kasım 2018 Perşembe günü düzenlenecek işyeri ziyaretleri ile sona erecek.
