GÖLCÜK ŞUBEMİZİN 6. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI!
Gölcük Şubemizin 6. Olağan Genel Kurul açılış programı 9 Aralık 2018 Pazar günü Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde yapıldı. Genel Kurul Delegeleri tarafından Divan Başkanlığına Genel Başkanımız Pevrul Kavlak seçildi.
Genel kurul delegelerine Divan Başkanı olarak hitap eden TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, TÜRK-İŞ olarak kıdem tazminatı konusunda TÜRK-İŞ’in genel genel kurul kararı olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Yapılan çalışmaya göre çalışanın hak ettiği tazminatı artık işveren değil, devlet ve fon ödeyecek. O zaman ne olacak? Bu iş kıdem tazminatı olmaktan çıkacak. Bireysel emekliliğe dönüşecek. Emekçiler sigorta şirketlerinin acımasız çarklarına terk edilecek. Ve gelen her siyasi iktidar kendi keyfine göre kural koyacak. Arada kaynayan da bizim kıdem tazminatımız olacak. İşte bu nedenle biz bu fona da bu düzenlemelere de karşıyız. Karşı olacağız. TÜRK-İŞ’in bu konuda genel kurul kararı vardır. TÜRK-İŞ'in aldığı bu genel kurul kararına göre, kıdem tazminatı konusunda herhangi bir hak kaybı genel grev sebebidir.”
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasından satır başları;
“Sizler, bizim gururumuz, bu ülkenin onurusunuz.”
Gölcük Şubemizin 6. Olağan Genel Kurulu’nda genel kurul delegelerine hitap eden Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Türk Metalli olmanın farkını anlatarak başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Eğer bir işçi işine, işyerine namusu gibi sahip çıkıyor. İşyerinin her başarısıyla övünüyorsa bundan gurur duyuyorsa bilin ki o işçi Türk Metal üyesidir. Birçok arkadaşımdan hep aynı sözleri duyuyorum: ‘Başkanım birinci olduk. Başkanım kalite ödülü aldık. Başkanım üretim rekoru kırdık.’ Böyle diyen çok Türk Metalci görüyorum. Biraz önce Şube Başkanımız Mehmet Bey de Ford’un aldığı ödülleri, kırdığı rekorları anlattı. Anlatırken de biz aldık, biz kırdık dedi. İşte Türk Metalli olmak budur. Biz buyuz, böyleyiz. İşimizi namusumuz, işyerimizi evimiz biliriz. Çalıştığımız yerin başarılı olması, bizi mutlu eder. O başarıda payımız varsa seviniriz. İşte buradaki başarıda sizin de. Bu salondaki kardeşlerimin, ana sanayisi, yan sanayisiyle emek veren herkesin alın teri döken bütün emekçilerin Ford’un başarısında payı vardır. Çünkü burada sıkılan her vidada, bağlanan her kabloda, takılan her parçada, vurulan her çekiç darbesinde siz varsınız. Sizin emeğiniz, alın teriniz var. Ford’un bir başarısı varsa bu başarının arkasında bizim aslanlarımız Türk Metalciler var. Siz varsınız. Çarkları döndürenler, bacaları tüttürenler, sizler bizim gururumuz bu ülkenin onurusunuz.”
“Gölcük Ford Otosan Fabrikası Türk Metal’dir.”
Genel Başkanımız Kavlak, Ford Otosan işyerini kuruluş dönemi anlatırken sendikamız Türk Metal verdiği mücadeleye dikkat çekerek; “Birçoğunuz bilmez. Yıllar önce burada Seka’nın kavaklığı olan bu alanda Ford Otosan fabrikası yapılacağı zaman herkes karşı çıktı. Olmaz dediler. Yapamazsınız dediler. Eylemler, yürüyüşler yapıldı. Peki, her şeye rağmen bunu kim savundu biliyor musunuz? Biz savunduk. Biz. Bırakın yapılsın dedik. O güne kadar askeriyeden başka geçim kaynağı olmayan bu bölge gelişsin dedik. İnsanlar ekmeğini kazansın, ülkemiz kalkınsın dedik. İşte bugün beyaz yakalısından mavi yakalısına, yan sanayisinden taşımacısına diğer işkollarına kadar on binlerce insanın ekmek yediği Ford Otosan fabrikası böyle doğdu. Bunda Türk Metal’in payı vardır. Mücadelesi vardır. O nedenle Gölcük Ford Otosan Fabrikası Türk Metal’dir. Etle tırnak gibidir. Birdir. Beraberdir. Bizi kimse ayıramaz, bizi kimse bölemez. Bunu herkes böyle bilmelidir. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz.” dedi.
“Yıllardır, kıdem tazminatımıza dokunmayın diyoruz.”
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Gölcük Şubemizin 6. Olağan Genel Kurulu’nda gerçekleştirdiği konuşmasında siyasi iktidarların yıllardır çalışanların kıdem tazminatına müdahale etmeye çalıştığını hatırlatarak; “Artık alıştık, hiç şaşırmıyoruz. İşbaşına gelen her çalışma bakanı ilk iş olarak kıdemimize el atıyor. Yıllardır, kıdem tazminatımıza dokunmayın diyoruz. Kıdem tazminatı bizim kırmızıçizgimizdir diyoruz. Yaşlandığımızda kıyıdaki, köşedeki üç kuruşumuz hatta kefen paramızdır diyoruz. Ama nafile, geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili bir haber yayınlandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı yeni ekonomik programda kıdem tazminatıyla ilgili yine bir çalışma olduğu görülüyor. Görülüyor ama gördüklerimize ve duyduklarımıza inanmak istemiyoruz. Bir sanayi odamızın başkanı kıdem tazminatı demode bir şey kaldırılmalı diyor. Düşünebiliyor musunuz? Yani ne istiyor. Hak olmasın. Hukuk olmasın. Sendika, sözleşme, olmasın. Kıdem tazminatı hiç olmasın. İnsanlar bir lokma, bir hırkaya muhtaç olsun. Allah gözünüzü doyursun. Biz sizin gözünüzü yıllarca doyuramadık. Sizin gözünüzü doyursa doyursa toprak doyurur.” dedi.
“Her çalışma yılı için 30 gün yerine 21 günlük tazminat hesaplamak istiyorlar.”
Genel Başkanımız Kavlak, çalışanların hak ettiği kıdem tazminatının her çalışma yılı için 30 günden 21 güne indirmek istenildiğine dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti: “Zaman zaman bize soruyorlar. Siz bu fona neden karşısınız ne güzel herkes kıdem tazminatı alacak diyorlar. Konu bu kadar basit olsa biz de bu değişimden yana oluruz. Ama bu kadar basit değil. Şimdi ne yapılmak isteniyor biliyor musunuz? Bildiğiniz gibi biz her çalışma yılı için 30 günün karşılığı olarak kıdem tazminatı alıyoruz. Şimdi yapmak istediklerine göre her çalışma yılı için 30 gün yerine 21 günlük tazminat hesaplanacak. Burada yaşanacak hak kaybını düşünebiliyor musunuz? Biliyorsunuz şu anda kıdem tazminatının tavanı 5 bin 434 lira. Mevcut ortalama saat ücretimizle biz bu tavanı yakalıyoruz. Her çalışma yılı için 30 günün karşılığı olarak bu parayı alıyoruz. Bu yeni tasarıya göre her çalışma yılı için 30 gün yerine 21 günlük tazminat hesaplandığında. O da 3 bin 803 liraya denk geliyor. Yani, yıllık kaybımız, 1631 lira. Bu parayı emekli olmak için çalışmamız gereken asgari 25 yıla vurduğumuzda da 40 bin 775 lira yani yüzde 30 kaybımız olacak. Dile kolay 40 bin 775 lira.”
“Bu iş kıdem tazminatı olmaktan çıkacak. Bireysel emekliliğe dönüşecek.”
Genel Başkanımız Kavlak, kıdem tazminatını, kıdem tazminatı olmaktan çıkartıp bireysel emekliliğe dönüştürmek istediklerini ifade ettiği konuşmasında; “Yapılan çalışmaya göre çalışanın hak ettiği tazminatı artık işveren değil, devlet ve fon ödeyecek. O zaman ne olacak? Bu iş kıdem tazminatı olmaktan çıkacak. Bireysel emekliliğe dönüşecek. Emekçiler sigorta şirketlerinin acımasız çarklarına terk edilecek. Ve gelen her siyasi iktidar, kendi keyfine göre kural koyacak. Arada kaynayan da bizim kıdem tazminatımız olacak. İşin trajikomik tarafı bu düzenlemenin adına reform diyorlar. Arkadaşlar herhangi bir şeyin mevcut durumdan daha iyiye gitmesine reform denir. Şimdi size soruyorum. Şu düzenlemede mevcut durumdan daha iyi bir taraf var mı?” dedi.
“Bir kereye mahsus bu yaşını bekleyenleri emekli edin.”
Konuşmasına ülkemizde prim gün sayısı çoktan aşmış ama emeklilik yaş sınırına takılan yüzbinlerce çalışanın olduğuna dikkat çekerek devam eden Genel Başkanımız Kavlak; “Bakınız biz işçiyiz. Çocukluk günlerimizden beri çalışır dururuz. Hayat bizi yorar, yıpratır. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu ülkede işsiz kalmaktan çoluk çocuğumuza ekmek götürememekten korkarız. Bir an önce emekli olup az da olsa gelir güvencesine kavuşmak isteriz. Şimdi ülkemizde yüzbinlerce işçi var. Kıdemini tamamlamış en az 25 yıl çalışmış. Prim gün sayısını çoktan aşmış. İşsiz kalmış, iş bulamıyor. Ama emekli de olamıyor. Neymiş. Yaşı tutmuyormuş. Yahu etmeyin. Yapmayın. Çocuk yaşından beri çalışan, ağır çalışma koşulları altında ezilen bu insanlar mezarda mı emekli olacaklar? Hadi yeni işe girenleri anladık. Dünya normlarına uygun olduğu söylenen bir emeklilik yaşı getirildi. Peki, kabul ama gelin bir kereye mahsus bu yaşını bekleyenleri emekli edin. İnsanlar bu ekonomik koşullarda bir gelir güvencesine kavuşsunlar. Onların yerine de yeni insanları işe alın böylece işsizlik de bir ölçüde azalsın.” dedi.
“İş kazalarını en aza indirip, çalışma yaşamının gündeminden çekip çıkartmalıyız.”
Genel Başkanımız Kavlak, son günlerde ülkemizde ardı ardına gelen ölümlü iş kazalarına değinerek; “Birkaç gün önce Zonguldak’ta meydana gelen göçükte üç madenci, iş cinayetine kurban gitti. Çalıştıkları madenin ruhsatı yok. Maden kaçak ve çalışanlar kayıt dışı. Bunun acısı daha yüreğimizdeyken Gebze’de yol inşaatındaki kazada yine kardeşlerimizi kaybettik. Ardından diğer acı haberler geldi. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Peki, şimdi soruyorum. Bunlar iş kazası mı? Ben söyleyeyim. Bunlara iş kazası denemez. Özellikle o kaçak madendekine olsa olsa iş cinayeti denir. Çünkü Dünya’nın gelmiş geçmiş bütün seri katilleri bir araya gelse bizdeki iş cinayetleri kadar can alamaz. TÜRK-İŞ Genel Sekreteri olarak katıldığım her toplantıda, her platformda, yaptığım her konuşmada bu konuyu bıkmadan, usanmadan dile getiriyorum. İş kazalarını en aza indirmek hatta bu sorunu kökünden halletmek, bu utanç tablosunu çalışma yaşamının gündeminden çekip çıkartmak aslında çok kolay. Çare, taşerondan kurtulmak, kayıt dışını kayıt altına almak, kaçağı önlemektir. Merdiven altı üretimi alabildiğine denetlemektir. Bir de çare nedir biliyor musunuz? Çare sendikalaşmaktır. Örgütlenmektir. Her alanda, her yerde sonuna kadar örgütlenmektir. Ondan sonra da bu konuda yoğun eğitimler yapmaktır.” dedi.
“Sizler her şeyin en iyisine, en güzeline layıksınız.”
Konuşmasını sendikamız Türk Metal’in kısa bir süre önce başlattığı “Yerli Tüketim” kampanyasının önemine vurgu yaparak devam eden Genel Başkanımız Kavlak; “Başkasının ürettiğine değil, kendi ürettiğimize güvenelim. Yani Türk işçisinin ürettiğini tüketelim. Biz kazanalım. Ülkemiz kazansın.” dedi. Genel Başkanımız Kavlak, konuşmasını sendikamız Türk Metal’in metal emekçilerine daha iyi hizmet verebilme adına yeni sosyal tesisleri bünyesine katmaya devam ettiğinin müjdesine vererek şu şekilde tamamladı: “Biz üyesinden aldığı aidatı, üyesine geri veren, kaynaklarını, üyesi ve ailesi için harcayan bir sendika olmakla övünüyoruz. Eğitimlerimiz aralıksız devam ediyor. Gerek eğitim için, gerekse tatil için yaz boyunca otellerimiz doldu taştı. İsteyen üyelerimiz, olanaklarımız ölçüsünde aileleriyle birlikte otellerimizde konakladılar. İmkânlarımızı daha da ileriye taşımak, kapasitemizi artırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Her gün mevcutlarımıza yeni bir zenginlik katıyoruz. En son, Harb-İş Sendikası’ndan Çeşme’de bir arazi satın aldık. Pırlanta koyu denilen bu araziye çok özel bir otel inşa etmek için çalışmalara başladık. Önümüzdeki seneye yetiştirmeye çalışıyoruz. Şimdi de Antalya’da Haber-İş Sendikası’nın oteli için görüşmelerimiz devam ediyor. Uygun olursa, koşullar uyarsa alacağız. Size daha çok imkân sunabilmek için bütün şartlarımızı zorlayacağız. Çünkü sizler her şeyin en iyisine, en güzeline layıksınız.” dedi.
***
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasının ardından kürsüye Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ile Ford Otosan İnsan Kaynakları Direktörü Ali Rıza Aksoy çıkarak kısa birer konuşma gerçekleştirdiler. Gölcük Şubemizin 6. Olağan Genel Kurulu’nda Divan Başkanlığına Genel Başkanımız Pevrul Kavlak seçilirken, Divan Başkan Vekilliklerini Genel Mali Sekreterimiz Uysal Altundağ ile Kocaeli Şube Başkanımız Yakup Yılmaz yürüttü.
***
TÜRK-İŞ İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Adnan Uyar, Ford Otosan İnsan Kaynakları Müdürü Başak Akyol, Ford Otosan Endüstri İlişkileri Ekip Lideri Selçuk Borakay, Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer, Türk Metal Sendikası Araştırma ve Eğitim Merkezi Başkanı Dr. Naci Önsal katıldığı genel kurula çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile üyelerimiz katıldı.
***
Tek aday listesinin olduğu genel kurulda Şube Başkanlığına Mehmet Şener, Şube Sekreterliğine Volkan Çorbacı, Şube Mali Sekreterliğine Ömer Kayal, Şube Teşkilatlandırma Sekreterliğine Hacı Balcı ve Şube Eğitim Sekreterliğine Semra Sözsoy seçildiler.
