METAL EMEKÇİLERİNDEN İSTANBUL’DA GÖVDE GÖSTERİSİ
İstanbul 1 Nolu Şubemizin 4. Olağan Genel Kurulu 29 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul’da yapıldı. Genel Kurulda Divan Başkanlığına seçilen Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Genel Kurula hitaben yaptığı konuşmasında başında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıkladığı çalışma hayatı istatistiklerine değinerek “İki gün önce açıklanan resmi istatistiklere göre, 200 bini aştık. Bu rakam öyle başkaları gibi yalandan rakamlar değil. Kamu kaynaklarıyla beslenmiş, hormonla büyütülmüş değil. Sadece kağıt üzerinde görünen üyelerle şişirilmiş rakamlar da değil. Bu rakam kora kor, dişe diş mücadeleyle örgütlediğimiz üyelerdir. Bu rakam Türkiye’nin dört bir yanında bize güvenip saflarımıza katılan arkadaşlarımızdır” dedi.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, konuşmasında devamında Türk Metal-MESS 2017 grup toplu iş sözleşmesi teklif taslağımızda kıdem zammı, seyyanen zam ve çekme zammı olmak üzere üçayaktan oluşacağını söylerken, “Müthiş bir taslak olacak. Emin olun, bu taslak çok güzel olacak. Uğrunda mücadele edilecek bir taslak olacak. Siz, böyle bir taslağı hak ediyorsunuz. Hem de son kuruşuna kadar hak ediyorsunuz. Aldığınız, alacağınız her kuruş ananızın ak sütü gibi helal olsun” dedi.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasından satırbaşları;
Emek kardeşliği budur
“Başkanlar Kurulumuz dün öğleden sonra bu otelde yaptığı toplantıda taslağa nihai onayı verdi. Ancak ne taslağın ayrıntılarını ne de rakamları, şu anda sizlere açıklamıyorum. Yetkilerin kesinleşmesini bekliyorum. Artık sadece gün sayıyoruz. Eli kulağında Yetkiler kesinleştiği gün açıklayacağız. Aynı zamanda en küçük ayrıntının bile yer aldığı Vardiya gazetesini temsilcilerle birlikte sizlere ulaştıracağız. Orada her türlü bilgiyi bulacaksınız. Buna rağmen aklınıza takılan soru mu var? Şubelerimiz, temsilcilerimiz her türlü bilgiyle sahip olacaklar. Onlara sorabilirsiniz. O da mı yetmedi. O zaman internete gireceksiniz. Bizim sitemizi ziyaret edip, adınızı, soyadınızı, işyerinizi yazacaksınız. Taslağın bizzat size ne getireceğini de oradan görebileceksiniz. Sorun çok karmaşık, hatta çözümsüz görünüyor olabilir. Böylesine çarpık bir ücret düzeninde ne yapacağız? Nasıl bir çözüm bulacağız? diyenler olabilir. Aslında çözümü çok basit. Cevap üyemizdedir, sizdedir. Üyemiz anketlerde bize çözümü işaret etmiştir. Kıdemli olsun olmasın bütün üyelerimiz öncelikle kıdemlilerin hakkının verilmesini istemiştir. Önce onların hakkını, onlara teslim edin demiştir. Kıdemden fazla yararlanamayacak yeni üyelerimiz bile bu şıkkı işaretlemiş. İşte adalet budur. Vicdan budur. Emek kardeşliği budur. Sizinle aynı çatı altında, yana yana, omuz omuza, kol kola mücadele ettiğim için onur duyuyorum.”
Yeni işe girenin de yüzü gülmeli, kıdemli kardeşlerimizin de
“Evet, taslağımız sizin de talep ettiğiniz gibi kıdeme dayalı olacak. Herkes işyerine verdiği yılların karşılığını alacak. Peki, kıdemi taslağa yazınca sorunu çözüyor muyuz? Hayır. Kıdemli için mücadele edelim de yeni işe giren kardeşimize “sen de aldığınla yetin” diyebilir miyiz? Bu hak mıdır? Kimse endişe etmesin. Yeni işbaşı yapan kardeşlerim hele meslek hayatının başındaki, hayatının baharındaki kardeşlerim hiç endişe etmesin. Sizler bizlere emanetsiniz. Sizi yalnız bırakmayacağız. Bugün eğer metal sektörü üretim rekoru kırıyorsa bunda sizin de payınız var. Eğer otomotiv sektörü ihracat rekoru kırıyorsa bunda sizin de alınteriniz var. Eğer her fabrikamız kalite ödülü alıyorsa bunda sizin de katkınız var. Belki başkaları bu başarınızı görmezden gelebilir. Ama biz onlardan değiliz. Sizi yeni üyelerimizi de kıdem yılı az olan kardeşlerimizi de unutmadık. Size de seyyanen zam alacağız. O zaman arkadaşlarım. Bu üçayaklı sözleşmenin ilk iki ayağı belli oldu. Ama bu sözleşme üç ayaklı olmalı. Olmalı ki, yere sağlam basmalı. Yeni işe girenin de yüzü gülmeli, kıdemli kardeşlerimizin de.”
Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar
“Peki nedir bu üçüncü ayak? Bakınız fabrikalarda, hatta fabrikalar arasında huzuru bozan ücret dengesizliği meselesi var. Aynı yıl, aynı gün, aynı saatte, aynı işi yapmak üzere işbaşı yapanlar arasında ücret farklılıkları var. Az var çok var ama var. Bu dengesizlik herkesin gözüne batıyor. Huzuru bozuyor. Belki bazı işverenler farkında değil işyerindeki huzursuzlukların altında bu sorun yatıyor. Renault’ta çalışan Bosch’ta çalışana bakıyor, Bosch’ta çalışan Tofaş’ta çalışana, Tofaş’çı Mercedes’çiye, onlar da başkasına bakıyor. Niye onun çok, benim az diye soruyor. Aslında gerçeği bilmiyor. Oradaki birkaç kişiyi görüyor. Onu emsal gösteriyor. Gerekçesi, doğruluğu yanlışlığı onu ilgilendirmiyor. Böylece işyerlerinde huzur bozuluyor. Bakın kimse yanlış anlamasın. İşverenlerin, üyelerimizin ücretinde iyileştirme yapmasına itirazımız yok. Aksine yapsın. İşçinin cebine girecek tek kuruşta gözümüz yok. Olmaz, olamaz. Bizim dememiz o değil. Bizim dememiz biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar. Buradan işverenlere sesleniyorum. Eğer sen, keyfine göre birini birkaç kademe çıkarıp. Saatlik ücretini yükselttikten sonra eski kademesine gönderirsen. Eğer sen, keyfine göre bazı çalışanları diğerlerinden ayırır onların ücretini kafana göre yükseltirsen. Eğer sen, bazı elemanları yanında tutmak için sadece onların ücretine zam yapıp, diğerlerini mağdur edersen. Sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmiş olman kaydıyla ben, sana yapma demem. Ama gününü beklerim. O gün geldiğinde madem sen zamanında istediklerine iyileştirme yaptın. Üyelerimiz arasında ücret dengesini bozdun şimdi dengeyi yeniden tesis etme zamanı geldi derim. O gün bazılarına yaptığını şimdi herkes için yapma vakti derim. O gün işte bugündür. Hadi pamuk eller cebe derim. Kimse kusura bakmasın, bunları derim Vallahi de derim, billahi derim. İşte şimdi günü geldi. Buradan ilan ediyorum. Bu taslakta üçüncü ayak çekme, yani iyileştirme olacak. Aynı yıl, aynı zamanda, aynı işi yapan, aynı grupta olanlar başka iş yerlerinde olsa bile bu fark kapanacak. Sorun tam anlamıyla bitecek mi? Bitmese de minimuma inecek. Ancak herkesin içine sinecek bir adalet çizgisini çekeceğiz. Bu yolu açacağız. Bundan sonra kimse kimseye gıptayla bakmayacak. Böylece ücrette denge, sistemde adalet gelecek. Fabrikalara yeniden huzur gelecek. Şimdi sizlere soruyorum: Çekme maddesini onaylıyor musunuz? Seyyanen zammı onaylıyor musunuz? Kıdeme dayalı zammı onaylıyor musunuz? Evet müthiş bir taslak olacak. Emin olun, bu taslak çok güzel olacak. Uğrunda mücadele edilecek bir taslak olacak. Siz, böyle bir taslağı hak ediyorsunuz. Hem de son kuruşuna kadar hak ediyorsunuz. Aldığınız, alacağınız her kuruş ananızın ak sütü gibi helal olsun.”
Türkiye’ye, sanayimize, sektörümüze en önemlisi işyerlerimize huzuru ve barışı hediye edelim.
“Ne alırsanız alın, benim için azdır. Ama başkaları için değil! Taslaktaki rakamlar, talep ettiğimiz haklar, bazı işverenlerin gözünü korkutacak. Dört koldan saldıracaklar, koro halinde bağırmaya başlayacaklar: Bu taslağın dayanağı yok. Afaki rakamlar istenmiş. Enflasyon rakamları ortadayken bu oranlar istenir mi? diyecekler. Biliyorum böyle diyecekler. Ama artık yeter! Bizim bunlara karnımız tok. Bir kez daha masaya o uyduruk enflasyon rakamlarını getirmesinler. Yemeyiz. Kimse yemiyor. Bir daha kriz masalı anlatmasınlar. Dinlemeyiz, kimse dinlemiyor. Bir daha zordayız demesinler. İnanmayız, kimse inanmıyor. Bunlarla masaya gelmeyin. Gelip de zamanımızı heba etmeyin. Gazetelerde her gün boy boy, üretim rekoru kırıldı. İhracat rekoru kırıldı. Türkiye’nin ekonomisini metal sektörü taşıyor. İhracatı metalciler yapıyor haberleri yazılıyor. En büyük 500 şirket listesinin en üst sıralarında siz varsınız. Siz masaya enflasyonu getirirseniz biz de pazardaki enflasyonu getiririz. Siz uluslararası rekabet avantajı derseniz biz uluslararası ücret tablosunu getiririz. Siz kriz derseniz biz kırılan kar rekorlarını, borsa değerlerini getiririz. Onun için, en iyisi, siz susun. Hiçbir şey demeyin. Samimi olarak söylüyorum. Zararlı çıkarsınız. Gelin iki uygar taraf olarak çağdaş biçimde anketler yoluyla hazırlanmış taslağımız üzerinden gidelim. Üç aşağı beş yukarı anlaşalım. Türkiye’ye, sanayimize, sektörümüze en önemlisi işyerlerimize huzuru ve barışı hediye edelim.”
****
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın salona girişi ve konuşması esnasında salonda yer alan metal emekçisi üyelerimizin Genel Başkanımıza ilgisi yoğundu. Genel Başkanımızın konuşması sık sık sloganlara kesilirken, salonda yer alan üyelerimizin coşkusu hiç kesilmedi.
***
İstanbul 1 Nolu Şubemizin 4. Olağan Genel Kurulunda Divan Başkanlığına Genel Başkanımız Pevrul Kavlak seçilirken, Divan Başkan Vekilliklerini Genel Başkan Yardımcımız Yücel Yücel ile Genel Mali Sekreterimiz Uysal Altundağ yürüttü.
***
İstanbul 1 Nolu Şubemizin Genel Kuruluna TÜRK-İŞ İstanbul Bölge Temsilcisi Adnan Uyar, TOLEYİS Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Kutlu, KSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Koparan, İstanbul İşkur İl Müdürü İbrahim Boztaş, Özköseoğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Öztunç, Mercedes-Benz Türk Otobüs Üretim Müdürü Ahmet Bodur, Buga-Otis Asansör Personel Yöneticisi Ayten Küçük, MESS Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Salih Ertör, Arçelik A.Ş. İ.K. Yöneticisi Tülay Demir, Supsan A.Ş. Üretim Müdürü Seçkin Özkurt, Arçelik Elektronik İşletmesi Üretim Takım Lideri Bülent Arıcan, Borusan İnsan Kaynakları İş Ortağı Gül Çelikten, RSA Tesisat Personel Müdür Alican Aras, RSA Tesisat Muhasebe Sorumlusu Cemile Arslan, Mercedes –Benz Türk Hoşdere Fabrikası İnsan Kaynakları Müdürü Yiğit Özünel, Surtel Kablo Personel ve İdari İşler Müdürü Vedat Çoşkun, Kormetal Fabrika Müdürü Serdar Tor, Kormetal İnsan Kaynakları Müdürü Gündüz Ortal, Genel Başkan Yardımcılarımız Mesut Gezer, Yusuf Ziya Odabaş, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz, Başkanlar Kurulu üyelerimiz ile çok sayıda davetli ve üyemiz katıldı.
***
Tek aday listesinin olduğu genel kurulda Şube Başkanlığına Murat Salar, Şube Sekreterliğine Hasan Çoşkun, Şube Mali Sekreterliğine Salih Gündür, Şube Teşkilatlandırma Sekreterliğine Ergün Cankurt ve Şube Eğitim Sekreterliğine İlhan Kılıç seçildiler.
