SARIGÖZOĞLU EMEKÇİSİ YALNIZ DEĞİLDİR!
Manisa, Aksaray ve Bursa’da toplamda 4 işletme ile faaliyet gösteren ve 800’ü aşkın işçinin çalıştığı Sarıgözoğlu Hidrolik işyerinde başlayan örgütlenme faaliyetleri, işveren tarafını rahatsız etti. Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi sürecinde 12 saat mesai yapan Sarıgözoğlu Hidrolik emekçilerinin sendikamıza üye olarak başlattıkları hak arama mücadelesi, işveren tarafından engellenmeye çalışılıyor. Hükümetin işten çıkarmaları yasakladığı dönemde, sendikamızda örgütlenen Sarıgözoğlu Hidrolik emekçilerinin iş sözleşmeleri, işveren tarafından İş Kanunu’nun 25’inci maddesi gerekçe gösterilerek feshedildi.
Sendikamızın kısa bir süre önce başlattığı örgütlenme faaliyetlerinden haberdar olan Sarıgözoğlu Hidrolik işvereni 14 Aralık 2020 tarihinde Manisa’daki işyerinde sendikamıza üye olan 15 arkadaşımızı ücretsiz izine gönderirken, 16 Aralık 2020 tarihinde ise aralarında bu 15 emekçinin de olduğu toplam 17 işçinin işine son verdi.
Manisa 1 Nolu Şubemiz, sendikamız çatısı altında toplanma mücadelesi veren Sarıgözoğlu Hidrolik emekçilerine uygulanan adaletsizliğe, hukuksuzluğa ve sadece sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmalarına tepki göstermek adına 17 Aralık 2020 tarihinde fabrika önünde bir basın açıklaması yaptı.
Manisa 1 Nolu Şube Başkanımız Ercan Dereli, fabrika önünde yaptığı açıklamada otomotiv sektöründe faaliyet gösteren ve Ford, TOFAŞ, Mercedes-Benz Türk, Renault ve Bosch gibi firmalara yedek parça üreten Sarıgözoğlu Hidrolik işverenine seslenerek; şöyle dedi: “Sarıgözoğlu emekçileri artan iş yükleriyle birlikte virüs işyerlerinde yayılım gösterirken, çalışma yasaklarında özel izinlerle çalıştırılırken, pandeminin başlangıcından bu yana sağlık ve yaşam hakları hiçe sayılıyordu. Bu fedakârlıklara karşın emekçilerin alın teri işverenin ağzını sulandırıyor, işveren kar üstüne kar ediyordu. Sarıgözoğlu emekçileri tüm olumsuzluklara karşın bir irade ortaya koyarak, Türk Metal Sendikası’na üye olup hak arama mücadelelerini başlattılar. Bu haklı mücadeleyi öğrenen, maddi çıkarları gözünü kör etmiş işveren 15 arkadaşımızı sendikal nedenlerle işyerinden uzaklaştırmak amacıyla ücretsiz izne yollamıştır.
15 arkadaşımızı ücretsiz izne yollamakla yetinmeyen işveren, mobbing uygulayarak ve tüm baskı yöntemlerini kullanarak üyelerimizi istifa etmeye zorlamakta, yeni üyelikleri engellemeye çalışmaktadır. Bizleri 1168 liraya muhtaç etmeye çalışan işverene tavrımız açık ve nettir. Sendikal hakların kullanılmasını engellemeye yönelik baskı ve tutumunu bir an önce sona erdirmesi gerekmektedir. Ücretsiz izin pandemi dolayısıyla üretimi önemli ölçüde azalmış ya da durma noktasına gelmiş işyerlerinde işçi çıkartmalarını ortadan kaldırmak için başlarılmış bir uygulamadır. Bu işyerinde pandemi döneminde günlük 12 saat mesai yapılmakta ve yeni işçi alımları devam etmektedir.
Üyelerimizi ücretsiz izine göndermekle sendikal mücadele ile başa çıkamayacağını anlayan işveren, ücretsiz izine çıkardığı 15 üyemizin iş akitlerini haksız bir şekilde İş Kanunu’nun 25’inci maddesine dayandırarak, tazminatsız bir şekilde fesih yoluna gitmiştir. İşten çıkartılan üyelerimiz için hukuki yollara başvurmuş olup meşru ve fiili mücadelemizi de sonuna kadar sürdürecek olduğumuzun altını çiziyorum.
Evet, arkadaşlar işverenin taktikleri değişse de nihai hedef, örgütlülüğü ortadan kaldırmak, işçileri bölmek, sonunda da sendikayı tasfiye ederek işyerinde krallığını ilan etmek, istediği şekilde hüküm sürdürmektir. Haklarımıza yönelik saldırıları püskürtecek olan yine biziz, yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın onurlu direnişimiz…”
