TÜRK METAL, TÜRKİYE İŞÇİ SINIFININ EN GÜVENİLİR LİMANIDIR.
İskenderun 1 Nolu Şubemizin 3. Olağan Genel Kurul açılış programı 24 Kasım 2018 Cumartesi günü İskenderun’da yapıldı. Genel Kurul, Genel Mali Sekreterimiz Uysal Altundağ’ın gerçekleştirdiği açılış konuşması ile başladı. Genel Mali Sekreterimiz Altundağ, konuşmasına Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın genel kurul delegelerine gönderdiği selam ve sevgi dileklerini ileterek başladı.
“Ekmek paramızı kazanırken ölmek istemiyoruz.”
Genel Mali Sekreterimiz Altundağ, ülkemizde sıkça meydana gelen iş kazalarına değinerek konuşmasına şu şekilde devam etti: “Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Zonguldak maden ocağında yaşanan patlama neticesinde, hayatlarını kaybeden maden işçilerine Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Yeri gelmişken, artık kimi yerde ihmal edilen tedbirler sonucunda iş cinayetine dönüşen bu iş kazaları ile ilgili sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Ekim 2018 ayı itibariyle iş kazalarında yaşamını yitiren işçi sayısı tam 177 kişi. 177 emekçinin 161’i ücretli işçilerden oluşurken, 16 kişi ise esnaf ve çiftçi. Daha da acısı hayatını kaybedenlerden 2’si 14 yaş altı çocuk işçi. İlk 10 ayda ise 1640 emekçi çeşitli iş kazalarında hayatlarını kaybettiler. Allah aşkına hangi savaştayız ki bu kadar insanımızı toprağa veriyoruz? Yeryüzünde hiçbir savaş yoktur ki 10 ayda 1640 insan hayatını kaybetmiş olsun. Buradan İskenderun’dan bu acı konuyla alakalı tüm ilgililere sesleniyorum. Geliniz hep birlikte ülke olarak bu kanayan yaramızı nasıl saracağız çözüm arayalım. Artık dünyanın en güçlü ülkelerinden biriysek bu tablo, ne bu ülkeye ne de bu ülkenin insanlarına maalesef yakışmıyor. Bizler bu ülke için, ekmeğimiz için, ailemiz için, çocuklarımızın geleceği için helalinden çalışan, onurumuz ile rızkını kazanan işçileriz. Ekmek paramızı kazanırken ölmek istemiyoruz.”
“Hedefe ulaşmanın tek yolu: bir ve beraber olmaktır.”
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak konuşmasına devam eden Genel Mali Sekreterimiz Altundağ; "Ama bir öğretmen daha var ki yaptığı sözleşmelerle, üyelerimiz için geliştirdiği sosyal politikalar ve eğitim seferberliği ile tüm ülkemize adeta sendikacılık dersi veren, sendikacılık nasıl yapılır bizlere onu öğreten Sn. Genel Başkan’ımızında Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Bizim için en büyük öğretmenlerden birisidir." dedi. Konuşmasına, 55. kuruluş yıldönümünü kutlayan sendikamız Türk Metal’in 55 yıldır zirvede olduğuna dikkat çekerek devam eden Genel Mali Sekreterimiz Altundağ; “Yıllar geçti, dünya değişti ama bizim için değişmeyen tek şey Türk Metal Sendikamızın zirvedeki yeriydi. Peki, 55 yıldır zirvede kalmanın sırrı neydi? Onu da Genel Başkanımız geçen haftaki Manisa Şubemizin genel kurulunda söyledi. Ne demişti hatırlayalım; ‘Size zafer elde etmenin sırrını, başarının formülünü veriyorum. Hedefe ulaşmanın tek yolu: bir ve beraber olmaktır. Bizler; akılda, yürekte, bilekte bir ve beraber olduk. Böyle olduktan sonra isterse bütün dünya üzerimize gelsin inanın vız gelir.” Dedik ya Türk Metal demek mücadele demektir. Zafer dolu bir tarih demektir. Az önce de söyledim bu yıl 55. doğum yıldönümümüzü kutluyoruz. Eğitimden, sosyal hizmetlere kadar birçok alanda bizlere üstün hizmetler veren teşkilatımızın tarihini, neler yaptığını an itibariyle nereden nereye geldiğini sürekli anlatmalıyız. Şunu unutmamalıyız, neyi, ne kadar iyi yaparsanız yapın, en iyi şekilde anlatmazsanız eksik yapmış olursunuz. Ne demişler, “Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür.” Yani insan olarak hepimizin hafızasının noksan tarafı unutkan olmasıdır.” dedi.
“Sendikamız Türkiye işçi sınıfının en güvenilir limanıdır.”
Genel Mali Sekreterimiz Altundağ, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın Genel Başkanlık görevine seçildiği döneme değindiği konuşmasında; “Şu anda bize liderlik eden Sn. Genel Başkanımızın göreve başladığı 2009 yılını hatırlayalım. Zaten aramızda o günleri hatırlayanlar mutlaka vardır. Ülkemizin ve milletimizin düşmanı olan odakların değişmeyen oyunu o zamanda sahnedeydi. Neydi oyun? Yerli ve milli ne varsa yok edilecek. İşte Genel Başkanımız böyle bir iklimde görevi devraldı. Şimdi sene oldu 2018. Teşkilatımızın üye sayısı 210 bin kişiye dayandı. Herkes aynı soruyu soruyor. Ülkemizde sendikal örgütlenme ne yazık ki hızla kan kaybederken Türk Metal nasıl büyüyor? Cevabı ise çok basit, çünkü Türk Metal ve onun lideri Genel Başkanımız işçiler için güvenin adresidir. Sendikamız Türkiye İşçi Sınıfı’nın en güvenilir limanıdır. Ayrıca bu büyüme siz dava arkadaşlarımızın çalışması, özverisi, teşkilatçı kafa ile disiplini neticesinde gelen zaferlerin sonucudur. Sendikal üyeliklerin e-devlet sistemi üzerine geçirilmesinin ardından sendikamızın 2009 yılında resmi üye sayısı 81 bin kişi olarak ilan edildi. Yani Genel Başkanımız görevi devraldığında üye sayısı 81 bin kişi idi. Geldik 2018 yılına, kaç kişiyiz biliyor musunuz? Az önce de söyledim. En son bakanlık istatistiklerine göre teşkilatımız tam 209 bin üyeye sahiptir. Bir Genel Başkan düşünün, 46 yılda üye sayısı gelmiş 81 bine. Kendisinin bu yıl Genel Başkanlık makamında 9. yılı. 9 yılda 129 bin yeni üye. Yani 46 yılda sağlanan tüm büyümenin 2,5 katı gelişme sağlayan bir Genel Başkan ile yürüyoruz.” dedi.
“MESS ile son yaptığımız ve her satırını üyemizin yazdığı grup toplu iş sözleşmemiz tarihe ‘Yüzyılın Sözleşmesi’ olarak geçmiştir.”
Sendikamız Türk Metal’in Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile imzaladığı 2017-2019 grup toplu iş sözleşmesinde elde ettiği büyük zafere dikkat çekerek konuşmasına devam eden Genel Mali Sekreterimiz Altundağ; “MESS ile son yaptığımız ve her satırını üyemizin yazdığı grup toplu iş sözleşmemiz tarihe Yüzyılın Sözleşmesi olarak geçmiştir. Yüzyılın sözleşmesi ile Türkiye işçi sınıfının kazanımlar noktasında önü açılmış, diğer sendikaların yoluna ışık tutulmuştur. Bu sözleşme hazırlanışıyla, mücadelesiyle, bağıtlanmasıyla hatta ilan edilmesiyle bile yüzyılın sözleşmesi oldu. Gerçekten öyle. Mesela bu öyle bir sözleşme oldu ki her gün bize kazandırmaya devam ediyor. Bakın MESS ile imzaladığımız, akabinde de münferit sözleşmelerimize de büyük oranda yansıttığımız bu sözleşmedeki yüzde 26’ları bulan zammın büyüsüne kapıldık. Hâlbuki sözleşmede ondan çok daha fazlası vardı. Hatırlayın Ocak ayının sonunda sözleşmeyi imzaladık. Aradan 10 ay geçti. Farkındaysanız aldığımız zammı neredeyse katladık. Sözleşme rakamının üzerine yeni zamlar ekledik. Rakam öyle bir yere geldi ki kümülatif ücret artışı yüzde 48’e ulaştı. Yani geçen yıl aldığımız ücrete yarısını daha eklemiş olduk. Önümüzdeki üç ayda da zam oranını en az yüzde 15 bekliyoruz. Bunu bizden başka yapabilecek kimse yoktur. Bunun adı zaferdir, zafer.” dedi.
“Kıdem tazminatı; oğlumuzun damatlığı, kızımızın gelinliğidir.”
Genel Mali Sekreterimiz Altundağ, konuşmasına çalışma hayatının gündemindeki kıdem tazminatı konusuna değinerek devam ederken şunları söyledi: “Kıdem tazminatı ile ilgili Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ olarak da sendikamız Türk Metal olarak da biz duruşumuzu zaten her platformda söyledik. Kıdem tazminatı ‘oğlumuzun damatlığı, kızımızın gelinliğidir.’ Bizim gerek işsizlik karşısında gerekse emeklilik halinde tek güvencemizdir. İlgili bakanlıklar ise sosyal tarafların mutabakatıyla olursa bu değişim olur diyor. Geçmişte gerek işveren tarafı gerekse işçi tarafı çok büyük oranda mevcut sistemin devamını savundular. Dolayısıyla sosyal tarafların mutabakatı mevcut sistemin devamından yana oldu. Kıdem tazminatını alamayan işçi kardeşlerimizin de tazminatlarını alması tabi ki en büyük temennimizdir. Ancak bunun için örgütlenmenin önünün açılması kesinlikle şart. Ayrıca bu konuyu düzenleyen kanun maddesine bir cümle eklediğimizde konu çözülmüş olur. Yine burada da bir şeyi anlatmadan, dikkatinize sunmadan geçemeyeceğim. Son zamanlarda bazı işveren kuruluşlarının başkanları mevcut kıdem tazminatı sistemini ‘demode’ bulduklarını söylüyorlar. Buradan bu başkanlara sesleniyorum. Elinizi vicdanınıza koyunuz. Maalesef biz işçiler olarak demode kelimesini çok kullanmıyoruz. Anlamını da çok bilmiyoruz. Çünkü bizim her eskiyen eşyamızı değiştirecek gücümüz yok. Bu yüzden bu kelime lügatımızda da yok. Emeğimizden başka sermayemiz, kıdem tazminatımızdan başka güvencemiz yok. Bir kez daha tekrar ediyorum. Kıdem tazminatı sizin için eskimiş bir eşya gibi üstü çizilip geçilecek bir mesele olabilir. Ama bizim oğlumuzun damatlığı, kızımızın gelinliğidir. Bu böyle biline.”
“Bizim kavgamız yılbaşında aldığımız ücreti yılsonuna kadar almaktır.”
Konuşmasını çalışanların üzerindeki vergi yüküne değinerek tamamlayan Genel Mali Sekreterimiz Altundağ; “Bizler bu ülkenin en çok vergi veren ve bu yüzden Ocak ayında aldığı maaşın Aralık ayında yüzünü göremeyen işçileriz. Bizim gelirimiz yıl içinde giderek artacağına, giderek azalıyor. Çünkü vergi dilimimiz yükseliyor. Bizim bundan böyle mücadele alanımız adil bir vergilendirme için olmalıdır. Bizim kavgamız yılbaşında aldığımız ücreti yılsonuna kadar almaktır. Ücret kaybı yaşamamaktır. Tabi ki bu ülkenin vatandaşları olarak vergimizi vereceğiz. Sorunumuz adil düzenlenmiş bir vergi sisteminde vergi ödemek, isteğimiz kazandığımız ücreti geriye götürmeyecek bir vergi sisteminin oluşturulmasıdır.” dedi.
Genel Kurulunda Divan Başkanlığına Genel Başkan Yardımcımız Mesut Gezer seçilirken, Divan Başkan Vekilliğini Aksaray 1 Nolu Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir yürüttü.
İskenderun İş-Kur Müdürü Mehmet Yüksel, Ankara 3 Nolu Şube Başkanımız Nihat Zengin, Ankara Şube Başkanımız İbrahim Biçer, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların şube yöneticilerinin yer aldığı genel kurula çok sayıda davetli ve üyemizde katıldı.
Tek aday listesinin olduğu genel kurulda Şube Başkanlığına Çakır Varan, Şube Sekreterliğine Ali Mercimek, Şube Mali Sekreterliğine Murat Tankut Cevrioğlu, Şube Teşkilatlandırma Sekreterliğine Seyfullah Şahan ve Şube Eğitim Sekreterliğine Musa Kılıçaslan seçildi.
