Çorlu Şubemizin 2. Olağan Genel Kurulu 25 Mart 2017 tarihinde Çorlu’da yapıldı. Genel Kurulda Divan Başkanlığına Genel Başkanımız Pevrul Kavlak seçildi. Genel Başkanımız Kavlak, Genel Kurula hitap ettiği konuşmasının hemen başında 7 Mart’ta kaybettiğimiz 7 kadın üyemize anarken, “Geride bıraktığınız her şey bize emanettir. Sendikanız Türk Metal, sizlerin yanında olduğu gibi bundan sonra da çocuklarınızın ve ailelerinizin yanında olacaktır. Sizleri bir kez daha rahmet ve özlemle anıyorum. Mekânınız cennet olsun” dedi.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, konuşmasında devamında sendikamızın son dönemde imzaladığı zafer sözleşmelerine değinerek şunları söyledi: “Ereğli’deki, Ditaş’taki, Cevher Döküm’deki zamlar üyelerimizin zaferidir. Bu zamlar Franke’deki, Burçelik’deki, TI Otomotiv’deki, Ficosa’daki üyelerimizin zaferidir. Bu zamlar inancın, mücadelenin, direnişin, özgüvenin zaferidir. Şimdi sıra sizde, şimdi sıra, yalnızca Türk Metalcilerin değil. Bütün metal işçisinin heyecanla beklediği 2017 sözleşmesinde. Emin olun ki, biz kazanacağız. Biz kazanacağız. Zafer sendikasına inanan Türk Metal üyelerinin olacak. Zafer sizin olacak.”
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın konuşmasından satırbaşları;
Bugün, 2015’den de, 2016’dan da daha güçlüyüz
“2015 bahar aylarında başlayan ve bazı arkadaşlarımızın yuvalarından uzaklaşmalarına neden olan sürecin artık sonuna geldik. Biliyorsunuz sahte sendikacılar tarafından boş vaatlerle kandırılan, yalanla, dolanla manipüle edilen 30 bini aşkın üyemiz bir süre bizden uzak kaldı. Ama bu arkadaşlarımız sonunda gerçekleri kavrayıp nasıl bir kumpasın içine girdiklerini görünce tekrar kendi öz yuvalarına döndüler. Türk Metalcilerin çelik iradesiyle bize inanan, güvenen, Türk Metal’in ardında dağ gibi duran kardeşlerimizin amansız mücadelesiyle, inancıyla, direnciyle, o kumpasçıları, o işbirlikçileri, o hendekçileri sızmaya çalıştıkları bütün işyerlerimizden def ettik. Buradan açıklıyorum. Bizi destekleyen, yanımızda olan kardeşlerimize müjde veriyorum. 2015 yılında yaşadığımız bu olaylardan önce hangi işyerinde örgütlüysek, bugün de aynı işyerlerinde örgütlüyüz. Bu alçaklara tek bir iş yerimizi kaptırmadığımız gibi birçok yeni iş yerinde de örgütlendik. Onlar aramıza nifak sokmadan öce üye sayımız 160 bindi şimdi 200 bin. Bugün 2015’den de 2016’dan da daha güçlüyüz. Yarın da bugünden daha güçlü olacağız.”
Türkiye’de emek mücadelesi Türk Metal olmadan yapılamaz
“Saatlik ücretlere zam alacağız dediler. Alabildiler mi? Yetkili olmak değil, etkili olmak önemlidir. Temsilci seçimi yapacağız dediler. Yapabildiler mi? Bir tek kişiyi işten atarlarsa, gök kubbeyi başlarına yıkarız dediler. Yıkabildiler mi? Ne yaptılar? Yüzlerce emekçinin ekmeğiyle oynadılar. Kıdemsiz ihbarsız işten atılmalarına neden oldular. Tek bir itiraz cılız bir ses bile çıkarabildiler mi? 481 kişisi bir seferde olmak üzere tam 596 işçinin ekmeğiyle oynadılar. Onların geleceklerini kararttılar. Çok şükür hepsinin üstesinden geldik. Üyelerimizin bize gönderdiği mesajları doğru okuduk ve üzerimize düşeni yaptık. Arkadaşlarımızla yeniden kucaklaştık. Onları can kulağı ile dinledik ve tüm sorunları bir bir masaya yatırdık. Hiçbir isteği hiçbir beklentiyi geri çevirmedik. Yeniden kucaklaşıp yola çıktık. Bu yeniden kucaklaşmanın en son örneği Bursa Renault fabrikasında yaşandı. Renault’u Türk Metal’den koparttık diye kurusıkı sallayanlar, öyle bir kayaya tosladılar ki. Zaten olmayan akılları o kayada kaldı. 2017’nin ilk günlerinde Renault’a girdim. 24 saat boyunca çıkmadım. Bütün vardiyalarda, bütün arkadaşlarımla kucaklaştık. Birbirimizi dinledik ve inandık. Anladık ki Türkiye’de emek mücadelesi Türk Metal olmadan yapılamaz. Metal işçisi, Türk Metal olmadan hakkını alamaz.”
Buraya kadar…
“Hatırlayın başta Ereğli olmak üzere ben bu imzaları atmadan önce ne demiştim? Atımı nalladım, peşinize düştüm demiştim. İsteseniz de istemeseniz de ensenizdeyim demiştim. Kaçacak yeriniz, saklanacak hendeğiniz, kıvıracak halliniz kalmadı demiştim. Öyle eskisi gibi atıp tutmak yok. Bizim imzaladığımız sözleşmeye imza atıp sonra da Türk Metal imzaladığı için imzalamak zorunda kaldık. Yoksa bunun üç katını, beş katını alırdık. Uçardık kaçardık demek yok demiştim. Boyunuzun ölçüsünü alacağız demiştim. Madem geride kalmaktan yakınıyorsunuz. Bir sefer de siz önden gidin. Müzakereye siz başlayın. Dediğinizi yapın. Bizim alabileceğimizin üç katını, beş katını alın bir kere de biz sizinkinin fotokopisine imza atalım demiştim. Olmadı. Yemedi. Ne dediysek, ne yaptıysak olmadı. Her seferinde kıvırdılar, kaçtılar. Nereye kadar? Buraya kadar. Takke düştü, kel göründü. Bunu da herkes gördü. İşte attığımız imzalar ortada. İmzalar orada, üyelerimiz de burada. Hobi Egzoz çalışanları burada mı? Şimdi size soruyorum. Sosyal haklarınız, sözleşmeye net olarak yansıdı mı? İkramiyelerinizin sayısı arttı mı? Birinci 6 ay için %23 zam aldınız mı? Bütün bunların üstüne son 6 ay için de enflasyon artı yüzde 2’lik bir zam alacak mısınız? Evet alacaksınız. Bu sizin hakkınızdı, biz de aldık.
Hazır söz bitirdiğimiz sözleşmelere gelmişken gelin, şu yalancı hendekçilere bitirdiğimiz sözleşmeleri bir kez daha hatırlatalım. Hatırlatalım da yurt dışına kaçan teröristlerin idare ettiği sosyal medya sitelerinde yürekleri yetiyorsa gerçekleri yazsınlar. Ditaş’ta %17, Cevher Döküm’de %25, Franke’de %24, Doğuş Vana’da %35,4 zam aldık. Bitmedi Bamesa’da %28, Burçelik’te %20,5, Best’te %33,5, Snop Metal’de %17,4, Renault Mais’te %29 oranında bir zam aldık. Bitmedi. En son imzaladığımız sözleşmelerden Ficosa Otomotiv’de %17 ile %28 arasında, TI Otomotivde %24,3 aldık. Bu iki sözleşmenin çok önemli bir özelliği daha var. MESS ile imzaladık. MESS ile imzaladığımız bu sözleşmede kıdeme dayalı zam ilk kez sözleşme taslağına girmiştir.”
ABB Elektrik’te akıllarını başlarından aldık
“Geçen Çarşamba günü ABB Elektrik’te öyle bir sözleşme imzaladık ki kendilerini sendikacı sanan zavallıların akıllarını başlarından aldık. Saat ücretine 1 lira 25 kuruş artı %8 aldık. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu ilk 6 ay için saat ücretine 2 lira 2 kuruş yani % 24,3 artış demek. Böylece ne yapmış olduk? Onların imzaladığı sözleşmeyi kevgire çevirmiş olduk, kevgire. Peki, o işçi, emekçi düşmanı Hendekçiler ne yaptı? Onlar ABB Elektriğin işletme tipi bir işyeri olduğunu iddia ederek aynı iş yerinde, onlardan daha yüksek imzaladığımız bu sözleşmeyi iptal ettirmek için aklınıza gelebilecek her türlü alçaklığı yaptılar. Yanlış duymadınız. İmzaladığımız sözleşmeyi geçersiz kılmak için yapmadıklarını bırakmadılar. Bizim imzaladığımız sözleşmenin altına imza atmak zorunda kaldıkları için şimdi veryansın ediyorlar. ABB Elektriğin işletme tipi bir iş yeri olduğunu iddia ederek işçiye aldığımız yüksek zammı iptal ettirmeye çalışıyorlar. Siz hiç böyle kepazelik böyle alçaklık böyle onursuzluk gördünüz mü? Yahu arkadaş sen işçinin saat ücretinden, ekmeğinden, refahından ne istiyorsun? Hiç mi utanmıyorsun? Hiç mi yüzün kızarmıyor? Sen hiç mi Allah’tan korkmuyorsun? Ama ne oldu sonunda? Avuçlarını yaladılar. Kazdıkları hendeklere gömdük onları.”
Hani demokrasiyi savunuyordunuz, hani emekçinin yanındaydınız
“Şimdi bir de onların yaptıklarına bakalım. Bilecik’te eski ismiyle Tekersan işyerinde utanmadan sadece aylık 201 lira zamma imza attınız. 201 lira. Hiç mi vicdanınız sızlamadı? Hiç mi aynaya bakıp yüzünüz kızarmadı. Hiç mi utanmadınız. Hani üç katını, beş katını alıyordunuz. Sadece burada mı? Gebze’de Bekaert işyerinde işveren size %11 verdi. Beğenmediniz greve çıktınız ancak 15 gün dayanabildiniz. Sonra da kuzu kuzu gidip, işverenin en başta teklif ettiği %11’e imza attınız. Hem de ilk 6 ay için değil, 1 yıl için imzaladınız. Bununla da yetinmeyip, bütün temsilcileri görevden aldınız. İşte siz busunuz. Bu kadarsınız. Hani demokrasiyi savunuyordunuz. Hani emekçinin yanındaydınız. Sizin kimlerin yanında olduğunuzu biz çok iyi biliyoruz, çok. Her gittiğimiz yerde her şube genel kurulunda bunları söylemekten dilimizde tüy bitti. Biz size doğruları anlatmaktan bıktık. Siz sahte sendikacılıktan bıkmadınız.”
Sözleşme masasına vuracağımız yumruğun sesi bütün Türkiye’den duyulacak
“Ereğli’deki, Ditaş’taki, Cevher Döküm’deki zamlar üyelerimizin zaferidir. Bu zamlar Franke’deki, Burçelik’deki, TI Otomotiv’deki, Ficosa’daki üyelerimizin zaferidir. Bu zamlar inancın, mücadelenin, direnişin, özgüvenin zaferidir. Şimdi sıra sizde, şimdi sıra, yalnızca Türk Metalcilerin değil. Bütün metal işçisinin heyecanla beklediği 2017 sözleşmesinde. Sıra Türk Metal’in onur sözleşmesinde o sözleşmeye aylardır hazırlanıyoruz. Aylardır sözleşmeyle yatıp. Sözleşmeyle kalkıyoruz. Aklımız, fikrimiz orada, nasıl daha iyisini yaparız. Üyelerimizin hepsinin gurur duyacağı, bir sözleşmeyi nasıl imzalarız. Tek düşüncemiz bu. 2017 için öyle bir alt yapı oluşturduk ki o sözleşme masasına vuracağımız yumruğun sesi bütün Türkiye’den duyulacak.”
Zafer sendikasına inanan Türk Metal üyelerinin olacak
“Bizim 2017 sözleşmesine temel olacak üç şartımız vardı. Vardı diyorum çünkü bu şartlardan birini gerçekleştirdik. 67 bin üyemiz bu yılın Ocak ayından itibaren bu sorunu geride bıraktı. Şimdi geriye ne kaldı? 2017 sözleşmesi için belirlediğimiz çıtanın seviyesi kaldı. Ne demiştik? Her şeyden önce herkesin gıpta ettiği BOSCH sözleşmesi taban olacak. Çünkü çıta bir kez oraya çıktı. Hatta daha yükseklere çıktı. Artık kimse o çıtayı oradan aşağı indiremez demiştik. O çıtaya dokunanın elini kırarız, elini demiştik. Bugün de dediklerimizin arkasındayız. Geldik diğer şartımıza. Dedik ki madem işe alırken deneyim sizin için önemli madem çalıştırırken kalite, tecrübe önemli o zaman bunun bir bedeli olmalı. O zaman kıdemli işçi hakkını almalı. Asgari ücret artışı ile birbirine yaklaşan ücretler birbirinden ayrışmalı, kıdemliler size verdiği yılların karşılığını almalı. 2017’yi kıdeme dayalı bir sözleşme ilan ettik. Bugüne kadar imzaladığımız sözleşmelerde aldığımız zam üzerine nasıl bir de kıdeme göre zam aldıysak 2017 sözleşmesinde de hakkımızı alacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız. Kıdeme dayalı zammı alacağız.
Şimdi, bir kez daha tekrarlıyorum. Sözleşmeyi, kalan bu iki şart üzerine inşa edeceğiz. Bu sözleşme bir hayal değil. Yeter ki birliğinizi, beraberliğinizi bozmayın. Yeter ki şubenize, şube yöneticilerinize destek verin. Bu şube size emanet onu çalıştıracak sizsiniz. Küsmeyin, darılmayın, gücenmeyin. Asla ve asla sendikanıza inancınızı kaybetmeyin. O zaman emin olun ki, biz kazanacağız. Biz kazanacağız. Zafer sendikasına inanan Türk Metal üyelerinin olacak. Zafer sizin olacak.”
***
Çorlu Şubemizin 2. Olağan Genel Kurulunda Divan Başkanlığına Genel Başkanımız Pevrul Kavlak seçilirken, Divan Başkan Vekilliklerini Genel Başkan Yardımcımız Yücel Yücel ile Çerkezköy Şube Başkanımız Murat Koçak yürüttü.
***
Genel Kurula Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç, Ergene Kaymakamı Fatih Kızıltoprak, Hobyy Egsoz Fabrika Müdürü Abdullah Karakurt, Disa Otomotiv Genel Müdürü Koray Kuru, Disa Otomotiv Üretim Müdürü Sevinç Tez, Disa Otomotiv İnsan Kaynakları Müdürü Sevil Civan, Disa Otomotiv İnsan Kaynakları Şefi Fatma Hatipoğlu, Trakya Döküm İnsan Kaynakları Müdürü Birol Barut ve EGO İnsan Kaynakları Yöneticisi Hakan Mokan ile çok sayıda davetli ve üyemizde katıldı.
***
Tek aday listesinin olduğu genel kurulda Şube Başkanlığına Baki Polat, Şube Sekreterliğine Hüseyin Yasak, Şube Mali Sekreterliğine Aslan Sert, Şube Teşkilatlandırma Sekreterliğine Metin Açıkalın ve Şube Eğitim Sekreterliğine Barış Günay seçildiler.